Tuesday, September 25, 2018

Tarihin yazıp yazmadığı nefes alan her canlının geçtiği O nokta


Bir nokta var desem size bu kâinatta tüm sevdikleriniz oradan geçti desem ve eklesem tüm sevmedikleriniz de bu noktadan geçti desem inanır mısınız? Peki, aynı noktadan tarihin sayfalarında isimleri geçen tüm büyük liderler, Sultanlar, Krallar, Padişahlar ve askerleri yine bu noktadan geçtiğini desem? İnanması zor biliyorum ama öyle bir nokta var, öğrenmek istiyorsanız bu yazıyı sabırla sonuna kadar okuyup öğrenebilirsiniz.


O nokta burası, yuvamız, Biziz, üzerinde sevdiğimiz herkes, tanıdığımız herkes, adını duyduğumuz herkes, gelmiş geçmiş bütün insanlar burada kendi hayatlarını yaşadı. Her neşemiz ve ıstırabımız, binlerce din, dil, ideoloji ve ekonomik doktrin, her avcı ve toplayıcı, her kahraman ve her korkak, uygarlığı yıkanlar ve kuranlar herkes, her kral ve her köylü, aşk ’a düşmüş her genç çift, her anne ve her baba, umut dolu her çocuk, her mucit ve her kâşif, her bir ahlak hocası, her bir yolsuz politikacı, her süper star, her büyük lider, her aziz ve her günahkar, tarihindeki herkes burada yaşadı. Güneş ışınlarına asıllı duran bir toz zerreciğinin üzerinde.



General ve imparatorlar tarafından akıtılan bütün kan nehirlerini düşünün, bu sayede zafer anlarında bir noktanın anlık hâkimleri olabildiler. Edilen sonsuz zulmü düşünün, bu noktanın bir köşesini mesken tutmuş sakinlerin başka bir köşenin zar zor fark edilebilen sakinlerine yaptığı zulmü, ne çok yanlış anlaşılmalar yaşadılar, birbirlerini öldürmeye ne meraklıydılar, nefretleri ne kadar büyüktü. Tavrımız kendimiz önemli sanışımız, evrende ayrıcalıklı olduğumuzun yanılgısı bu soluk noktada sınava tabi tutuluyor. Gezegenimiz ve onu çevreleyen kozmik tiranlıkta yapayalnız bir nokta. Bu enginlikte, bu önemsizliğimizde bizi kendimizden kurtaracak yardımın başka bir yerden geleceğine dair işaret yok, dünyamız şimdiye kadar yaşama ev sahiplik yaptığı bilinen tek dünya. Türümüzün göç edebileceği başka bir yer yok en azından yakın bir gelecekte, ziyaret etmek mümkün, yerleşmek henüz değil. Hoşunuza gitsin gitmesin şuan için dünya barınabileceğimiz tek yer. İnsanın ahmakça kibrini bu uzak görüntüden daha iyi temsil eden bir şey olacağını sanma.

Bu sorumluluğumuzun altını çiziyor, birbirimizi daha çok sevmeli, daha nazik olmalı ve soluk mavi noktayı koruyup el üstünde tutmalıyız. Bildiğimiz tek yuva o. O engin bir kozmik sahnenin çok küçük bir parçasıdır, Dünya derler bu noktaya.


Bu da benim için bir evrensel bakış açısıydı.

Yazar: Abdullah İDİ ABASS
Editör: Suleiman Usman IDRISS


1 comment:

  1. Haklı bir konuyu dile getirmişsiniz. İnsanların gözünü hırs bürüdükten sonra üzgünüm yaşam bu şekilde geçiyor. Umarız herkes için daha düzgün bir dünya adaleti sağlanabilir.

    ReplyDelete