Sunday, June 3, 2018

KAPİTALİZMİN YIKIMI VE TÜKETİM KÜLTÜRÜ



GİRİŞ

''Dünyaya iyilik yapmak isteyen bu sistemi yıkmalıdır.'' 

Bu çalışmada günümüzdeki modern dünya'nın en büyük ilkesi olan Kapitalizm sistemi ve onu her zaman eşlik eden bir başka sistemi olan Tüketim Kültürü sömürgeciliğinden bahsetmeye çalışacağız.

Bu sistem bizlere ve topluma o kadar zarar vermesi ve adaletsiz bir yaşam getirmesine rağmen ne yazık kı herkes memnunmuş gibi duruyor. Bu sistemle iligi bir güzel sözle bu şekilde açıklanabilir: '' Her gün işe gidiyorsun, akşamları erken uyuyorsun ve bunun karşılığında alabildiğin tek şey koltuk takımı. Gerçekten acınası bir durum''. Gündellik hayatlarımızda da böyle, bu kadar çok çalışıp didinmemize rağmen kazancımız hep bellidir ve hatta emeğimizin karşılığını bile almadan yine çalışmak zorunda kalıyoruz.

Kısacası bu sistem bizlere adaletsizlikten başka birşey değildir. Fakat bu sistem hayatımızda kalıcı ve sürekliliği yaşanması sebebi, özel yaşamlarımıza ve toplumsal yaşamlarında doğallaşması ve normalleşmesinden kaynaklanıyordur. 

Bu yazıda, bu sistemleri bizi nasıl hipnozleştiğini veya mahkûm ettiğini ve bu sistemden nasıl kurtulabileceğimize anlatmaya çalışacağız. Bu yazının yazmamın amacı toplu bir şekilde bu sisteme karşı bir uyanış sağlamasını açıklamaktır. Belki de toplumsal bir şekilde birşey yapamasak da en azında bireysel olarak uyanabiliriz bu ilkelere karsi.


Kapitalizm nedir? 


Kapitalizm büyük olanın kazanmasıdır. Milyarlarca bireyin bir kişinin altında ezilmesini onaylamaktır. Neyse ki kimse henüz o kadar güçlenmedi, birkaç bin kişi olayı üstlenmiş durumda. Kapitalizm büyük olanı yüceltmektir ki birkaç kişinin altında yaşayan milyarların bunun taraftarı olması saçmalığın büyüğüdür. Elimizdeki küçük oyuncaklar uğruna, ekranda yarattığımız gerçekliğin avuntusunda sessiz kalmaktayız. Giderek büyüyen kapitalizmin bir kişiyi değil de tüm toplumu yok etmesine arkamızı dönmekteyiz.

Kapitalizm size ihtiyaçlar doğurur. Önce size yaşamınızı devam ettirmek için iş sunar. Sonra o işte çok yorulursunuz ve tatil ihtiyacınız olur. Tatil için çalışırsınız. Tatile giderken bikini alırsınız. Bikininin üstüne giymek için bu pareo size çok yakışır hanımefendi denir. Alırsınız. Plaj çantanız var mı? Ama bu bikiniye o çanta olmaz. Siz 3 alın 2 ödeyin. 3 al iki öde mi? Tabii ki.

Şöyle bir hikâye ile durumu açıklamaya çalışayım sizlere

Tüccar Asya ülkelerinden birine gider. Halka şöyle bir teklifte bulunur: "Bana getirdiğiniz her maymun için size 10 dolar vericeğim (dolar burda anahtar kelime, dolar demek kapitalizm demek). Çevrede binlerce maymun olduğu için insanlar sevinçle maymun toplamaya başlarlar. Zamanla maymunların sayısı azalır. Bu sefer adam maymun başına 20 dolar teklif eder. İnsanlar tekrardan ormanlara doluşurlar. Maymunlar tekrar azaldı tabi adam bu sefer 25 dolar koyar maymun başına. Gel zaman git zaman artık maymuna rastlamak neredeyse imkânsız bir hal alır. Adam bu sefer de maymun başına 50 dolar koyduktan sonra işinin çıktığını, geri geleceğini belirterek ülkeyi terk eder. Arkasında yardımcısını bırakır. Maymun bulamadıkları için kederli olan insanlara yardımcı şöyle bir teklif sunar. Şu kafesteki maymunları size tanesini 35 dolara satayım, patron geldiği zaman siz de ona 50 dolara satarsınız. Insanlar sevinçle bütün maymunları satın alırlar gel zaman git zaman ortada ne tüccar kalır ne de yardımcısı. İşte kapitalizm budur arkadaşlar. Dünyaya kasfet ve yoksulluktan başka bir şey getirmeyen kurnazların yükselir emeği ile yaşamak isteyenler de tutunamaz hayata umudunu kaybeder.


Kapitalizm; insanlar arasında bir sınıf ayrımı olmasını sağlayan bir sistem. Bu sınıf farkı şöyle oluşur. Düşününki siz işçisiniz ve bi fabrikaya girdiniz oradaki çalışanların oluşturduğu fark bi sınıf farkıdır. Siz işçisinizdir sizin bi kademe üstünüz işçi şefi onun üstünde imalat müdür onun üstünde müdür ve en üstte patron vardır. Buradaki patron işe hiç bir şekilde el atmaz bütün işi müdür yapar tabi müdürün yardımcılarıda vardır onlar işi üstlenir. Neyse sorun şu ki sizin aldığınız maaş 1.000 TL’dir misal olarak şefin aldığı maaş 2.000 TL imalat müdürünü aldığı maaş 5.000 TL müdür aldığı maaş 10.000 TL patronun kazandığı para 50.000 TL’dir. Ve bu durum şöyle bi yola neden olur siz işçi iken size bu paranın yetmeyeceğini düşünürsünüz şef olmak istersiniz ve daha çok çalışırsınız bu sefer şef iken imalat müdür olmak istersiniz daha fazla çalışırsınız bu böyle devam eder. Ha neden çok kazanmak istersiniz onu söyleyeyim. İşçi iken bindiğiniz araba şahin olur ve komşunuzun arabası BMW’dir. Sizde BMW almak istersiniz bu sefer daha çok para gereklidir ondan daha çok üst kademelerde çalışmak istersiniz bu böyle devam eder.

1.      Kapitalizm; kontör yükleyince değerli müşterimiz, kontör bittiğinde sayın abone olduğumuz sistemdir.

2.      Kapitalizm; parıltılı ışıklar ve güzel sözler ile süslenmiş, modern olarak dizayn edilen kölelik sistemidir. Bu kölelik sisteminin temeli, kapitalist düzenin özünden gelmektedir. Sınırları kapitalizmin yönetiliş tarzı ile çizilmektedir. Artan teknoloji ve evrenselleşen dünyadaki en hassas konulardan biri olan modern kölelik sistemi, en çok yoksul ve işçi kesiminde açığa çıkan ve belirgin bir biçimde ortaya koyulan gerçekliktir. Küreselleşen dünyanın en büyük sorunlarından ve açığa çıkartılmak istenmeyen kurgularındandır. Bu kurgu, az gelirli kesimi sömürmek ve üst gelirliyi rahat ettirmek üzerinedir. Gelire ihtiyacı olan ve ekonomik olarak zor durumdaki insanların, o kötü durumlarından faydalanarak büyüyen bir oluşumdur.



Kapitalizm sistemi neden yıkılmalıdır?


Bu sistemi yıkılmasını gerektiren sebeplerden biri insanlara farkındasızlıklaştırıyor ve hipnozleştiriyor. Çünkü bu sistem fareye benzer, ısırırken acısını hiç hissedemezsin, ancak sonra fark edersin. O zaman artik geç olduğunu görürsün. Kapitalizm sistemi başta herkese ücretli bir mutluluk getirir, cebinde bir şey kalmayınca işte o zaman mutluluk da biter. 

Kapitalizm herşey para ve para olmadan ne insan olursun ne de mutlu olursun der. Çünkü sistemin adı kapitalizm, kapitalizm kapitalden gelir, kapital ise serma demek. yani kapitalizm paracılık demektir. Çünkü sadece özel mülkiyet sahibi olanlara öncellikli ve önem veriyor. 

En çok ezeni yüceltmek dünyanın sonunu getiriyor. Kapitalizm büyük olanın daha da büyümesi, küçük olanın da yok edilmesi demektir. Böyle olunca toplumun birliktelik temelleri sarsılıyor. Bencilliği yücelten bir sistem kendi sonunu hazırlıyor. Bencilliğin sınırı olabilir mi? Mesela ırkçılık bir milleti mi yüceltir? Kendini düşünmek belli bir grupla ya da bireyin kendi bütünlüğüyle sınırlı kalmaz. Bencillik bütün olan her şeyi bir parça için yok etmek demektir. Bencil insan kendi hayatının bazı kısımlarını önemsemeyerek kendini dahi yok edecektir. Kapital de toplumu yok ederek bindiği dalı kesmektedir.

Kapitalizmi iki kişi bile kendi aralarında sürdüremezken milyarlara uygulamakta tereddüt etmiyoruz. Düzenin bu kadar saçma olabileceğini hayal edemiyoruz. Serbest piyasa, özgürlük diye kötü niyetleri göz ardı ediyoruz. Bazılarımızın hasta ruhlu olabileceğini ve dünyayı yok oluşa sürükleyeceğini öngöremiyoruz. Kaynaklar sınırlı olduğu halde sınırsız büyüme hayal ediyoruz. Gelişmeye çalışıyoruz, ancak gelişmenin aslında diğerlerini geri bırakmak olduğunu fark edemiyoruz. İnsanlığın hep birlikte öldüğünü göremiyoruz. O kadar kötü olabileceğimizi sanmıyor, kapitalizm saçmalığına katılıyoruz.

Kapitalizm bir kaç filozofların ve sosyologların bu sistemin üzerinde söyledikleri sözlerle bitirmek istiyorum bu kısmı;

1.      “Bir ülkede fakirlerin bebeklerinin içeceği sütü, zenginlerin köpekleri içiyorsa o ülkede kapitalizm hâkimdir.” Paul Samuelson.

2.      "Kapitalizm, insanı çok çalışarak zengin olacağına ve bunu tek başına yapacağına inandırır.”

3.      "Gereksiz ihtiyaçlardan koca bir dağ yarattık. Bir şeyler satın alıyoruz ve çöpe atıyoruz. Bir şeyler satın aldığımızda ödemeyi parayla yapmıyoruz. Ödemeyi yaşamımızdan, para kazanmak için harcadığımız zamanla yapıyoruz. Aradaki fark ise şu; hayatı satın alamazsınız, hayat geçip gider... Özgürlüğünüzü kaybetmek korkunç bir şeydir." Mujica (Eski Uruqvay başkanı)

4.      "Zenginleri daha da zenginleştiren, yoksulları daha da yoksullaştıran sisteme kapitalizm denilir. Kapitalizmde paraya sahipseniz, her şeye sahipsinizdir."

5.      "Kapitalizmi 3 şey ayakta tutar; para, medya ve cahillik." Sebuhi Quluzade



TÜKETİM NEDİR?


Bizi ve Toplumu öldürmeye çalışan bir düzendir. Daha doğrusu herkesin zarar görmesinden kim yarar sağladığını sanır? Tabi ki toplumu yok eden, insanlığı tüketenler; yani tüketim kültürü bu zararın mimarıdır. Dünyayı tüketmek üzerine kurulu olan düzen, Ortadoğu’dan başlayarak insanlığı da tüketmiş durumdadır. Herkes bu düzenin dolaylı bir parçasıdır, ancak merkeze yakın olanlar daha etkilidir. Önce biz öldüğümüze göre merkez biz değiliz. Para denen politik savaş aracının sahipleri oyunun kurallarını koyuyor. Biz de tüketim malzemesi gibi harcanmayı bekliyoruz.



Tüketim kültürü için bazen gereken soruları sorulması gerekir herşeyden önce.

Tüketim nedir? Tüketim zihniyeti nedir? Tüketim zihniyetinin zararları nelerdir? Neden mutlu olmak için tüketim yapıyoruz? Neden hep daha fazlasını isteriz? İnsan neden açgözlüdür? İnsan neden azla yetinemez? Az ile yetinmenin yolları nelerdir? Mutluluk tüketimde midir? Mutluluk için tüketim şart mı? Mutlu olmanın yolları nelerdir? Tüketim olmadan nasıl mutlu olunabilir? İnsan her dönemde aynı mıdır? Kapitalizm nedir? Kapitalist nedir? Kapitalist modernime nedir? Kapitalizmin zararları nelerdir? Kapitalizmin faydaları nelerdir? Kapitalizmin faydaları var mıdır? Kapitalizmin sebebi nedir? Neden kapitalist olunur? Kapitalizmin mağduru ne demektir? Kapitalizmin mağdurları kimlerdir? Kapitalizme karşı neler yapılabilir? Kapitalist sistem nedir? Kapitalist sistemin önüne nasıl geçilebilir? İslam ve kapitalizm arasındaki ilişki nasıldır? Kapitalist kaygılar nelerdir? Tüketme hastalığı nedir? İhtiyaçların artmasının sebebi nedir? Kapitalistler insanları nasıl kandırdı? Dünyada reklam için ayrılan bütçe ne kadardır? Reklamların sebebi nedir? Kapitalizmin doğal kaynaklar üzerindeki etkisi nedir? Kapitalizmin doğal kaynaklara zararları nelerdir? Kapitalizmin sevgiye zararları nelerdir? Kapitalizmin saygıya zararları nelerdir? Kapitalizm ve bencillik arasındaki ilişki nasıldır? Kapitalizmin dine zararları nelerdir? Kapitalizmin insan hayatı üzerine etkileri nelerdir? Kapitalizmin ahiret hayatı üzerindeki etkileri nelerdir? Gafletimizin sebebi kapitalizm midir? Kapitalizmin ne gibi zararları vardır?

Kısacası anlatmak gerekirse tüketim kültürü; aşırı tüketimdir. Çünkü insanlar artik ne kadar tüketirse ya da ne kadar bir şeye sahip olursa o kadar mutlu olacağını düşünür. O yüzden bugün toplumda gereksiz harcamalar ve gereksiz tüketmelerle oluşmaktadır. Özellikle modern ve sanayi döneminden itibaren daha da aşırı bir tüketim olmuştur. Toplumda hep tüketim yarışı ve bu yarışlar bizlere bir hastalık alışkanlığa dönüştürüyor. Yeni çıkan her icati sahiplenme hissi hep var içimde. Ve ondan vazgeçememek hastalıklara yakalanıyor. Artık o eşya olmadan yaşayamayız ya da eşyaları hayatlarımızda mecburu eşyalarmış gibi hissetmeye başlıyoruz. Bu düzen sanki bizim kültürümüz haline gelmiştir. Reklamlar ve sloganlar yüzünde bu düzenin içinde tüketildik.



TOPLUMUN KATİLİ KİMDİR?


Küresel ekonomi küresel felakete dönüştü. Tüketim malzemesi için sıra hayatlara geldi. Birileri ölmeli ki başkaları yaşasın. Bu birileri gittikçe çoğalacak ve son insana dek tüketim sürecek. Son insan da tükendiğinde belki dünya rahat bir nefes alacak ve dünya ancak o zaman kurtulmuş olacak. Gelişmiş adı altındaki devletler dünyayı tüketenlerse ve tüketim için geri bıraktıkları toplumları yiyorlarsa insanlıktan umudumuzu kesebiliriz. Tüm bu yazılanlar ve felsefe de ancak bir işe yarayabilir. Katilimizin kim olduğunu bilmek. Bilmeden yok olmamak için felsefe yapın.



AŞIRI TÜKETİM KÜLTÜRÜ OLUŞUMU VE ÇEŞİTLERİ (6)

1.      Aşırı tüketimin sebebi doyumsuzluk

2.      Çoğul zaman sahip olduklarımız yeterli gelmiyor.

3.      Aşırı yemek, çok fazla alış-veriş.

4.      Popüler kültürü



ÇEŞİTLERİ

1.      Alış-veriş ve tüketim çılgınlığı

2.      Sürekli alıyoruz ama mutlu değiliz.

3.      Aşırı yemek yeme

4.      Psikolojik açlık

5.      Sürekli yemek yeme isteği



AŞIRI TÜKETİM SONUÇLARI

1.      Ekolojik dengenin bozulması

2.      Toprak erozyonu

3.      Biyolojik çeşitliliğin azalması

4.      Temiz su kaynaklarının hızla azalması

5.      Hava kirliliği

6.      Küresel ısınma ve küresel iklim değişikliği


 KAPİTALİZM VE TÜKETİM İLİŞKİSİ 


Bu dünyayı yaşanamaz yapan insanlardır. Ama aynı dünyayı tekrar yaşanabilir hale getirecek olanlar da yine insanlardır. Sosyalizm dışındaki hiçbir çözüm önerisi neo liberal sistemden bağımsız değildir ve ortaya atılacak en tutarlı teori gerçek ihtiyaçların belirlenmesi ve ihtiyaç fazlası tüketimden uzak durulması olacaktır.



SONUÇ


Kapitalizm ile tüketim çok farklı şeylerdir. Kapitalizm fabrikanın ve içindeki makinelerin sahibinin ön planda olduğu saltanat sistemidir. Ülke padışahın malıdır gibilerinden. Sonra da fabrika hak edene değil, fabrikatörün oğluna kalır. Zıttı olan sosyalizmde ise fabrika, içindeki üretim araçları ortak maldır, kamu malıdır.Tüketim çılgınlığı ise şirket sahiplerinin reklam aracılığıyla ihtiyacın olmayan şeyleri satın almanı teşvik etmesiyle olur. Tüketim kapitalizmin sonuçlarından biridir, ama kapitalizm değildir. Ki zaten şu günlerde bırakın ihtiyacımız olmayan şeyleri, ihtiyacımız olan şeyleri bile alamıyoruz.

Dolayısıyla onu temel alan kapitalizm; kaynakları sınırsız kabul ederek işler. Bu da bilinçsiz bir üretim ve tüketim çılgınlığına dönüşür. Ancak dünya kaynakları sınırlıdır. Bu yüzden geleceği düşünmeden günü yaşayan insanoğlu bir gün kaynakların tükenmesiyle, petrolün bitmesiyle yüz yüze gelecek, yaptığı yanlışın farkına varacak ancak çok geç olacaktır. Biz bu dünyayı dedelerimizden miras almadık, torunlarımızdan ödünç aldık.

Yazar: Younous ADOASOTI
Image 01:  https://www.paradurum.com/8-maddede-kisaca-kapitalizm.html
Image 02: http://www.adilmedya.com/kapitalizm-ozgur-kolelik/ 

1 comment: