GİRİŞ
''Dünyaya iyilik yapmak isteyen bu sistemi
yıkmalıdır.''
Bu çalışmada günümüzdeki modern dünya'nın en büyük
ilkesi olan Kapitalizm sistemi ve onu her zaman eşlik eden bir başka sistemi
olan Tüketim Kültürü sömürgeciliğinden bahsetmeye çalışacağız.
Bu sistem bizlere ve topluma o kadar zarar vermesi ve
adaletsiz bir yaşam getirmesine rağmen ne yazık kı herkes memnunmuş gibi duruyor.
Bu sistemle iligi bir güzel sözle bu şekilde açıklanabilir: '' Her gün işe gidiyorsun,
akşamları erken uyuyorsun ve bunun karşılığında alabildiğin tek şey koltuk
takımı. Gerçekten acınası bir durum''. Gündellik hayatlarımızda da böyle, bu
kadar çok çalışıp didinmemize rağmen kazancımız hep bellidir ve hatta
emeğimizin karşılığını bile almadan yine çalışmak zorunda kalıyoruz.
Kısacası bu sistem bizlere adaletsizlikten başka birşey
değildir. Fakat bu sistem hayatımızda kalıcı ve sürekliliği yaşanması sebebi,
özel yaşamlarımıza ve toplumsal yaşamlarında doğallaşması ve normalleşmesinden
kaynaklanıyordur.
Bu yazıda, bu sistemleri bizi nasıl hipnozleştiğini veya mahkûm
ettiğini ve bu sistemden nasıl kurtulabileceğimize anlatmaya çalışacağız. Bu yazının
yazmamın amacı toplu bir şekilde bu sisteme karşı bir uyanış sağlamasını açıklamaktır.
Belki de toplumsal bir şekilde birşey yapamasak da en azında bireysel olarak
uyanabiliriz bu ilkelere karsi.
Kapitalizm nedir?
Kapitalizm büyük olanın kazanmasıdır. Milyarlarca bireyin
bir kişinin altında ezilmesini onaylamaktır. Neyse ki kimse henüz o kadar
güçlenmedi, birkaç bin kişi olayı üstlenmiş durumda. Kapitalizm büyük olanı yüceltmektir ki birkaç kişinin altında
yaşayan milyarların bunun taraftarı olması saçmalığın büyüğüdür.
Elimizdeki küçük oyuncaklar uğruna, ekranda yarattığımız gerçekliğin
avuntusunda sessiz kalmaktayız. Giderek büyüyen kapitalizmin bir kişiyi değil
de tüm toplumu yok etmesine arkamızı dönmekteyiz.
Kapitalizm size ihtiyaçlar doğurur. Önce size yaşamınızı
devam ettirmek için iş sunar. Sonra o işte çok yorulursunuz ve tatil
ihtiyacınız olur. Tatil için çalışırsınız. Tatile giderken bikini alırsınız.
Bikininin üstüne giymek için bu pareo size çok yakışır hanımefendi denir.
Alırsınız. Plaj çantanız var mı? Ama bu bikiniye o çanta olmaz. Siz 3 alın 2
ödeyin. 3 al iki öde mi? Tabii ki.
Şöyle bir hikâye
ile durumu açıklamaya çalışayım sizlere
Tüccar Asya
ülkelerinden birine gider. Halka şöyle bir teklifte bulunur: "Bana
getirdiğiniz her maymun için size 10 dolar vericeğim (dolar burda
anahtar kelime, dolar demek kapitalizm demek). Çevrede binlerce maymun olduğu
için insanlar sevinçle maymun toplamaya başlarlar. Zamanla maymunların sayısı
azalır. Bu sefer adam maymun başına 20 dolar teklif eder. İnsanlar tekrardan
ormanlara doluşurlar. Maymunlar tekrar azaldı tabi adam bu sefer 25 dolar koyar
maymun başına. Gel zaman git zaman artık maymuna rastlamak neredeyse imkânsız
bir hal alır. Adam bu sefer de maymun başına 50 dolar koyduktan sonra işinin
çıktığını, geri geleceğini belirterek ülkeyi terk eder. Arkasında yardımcısını
bırakır. Maymun bulamadıkları için kederli olan insanlara yardımcı şöyle bir
teklif sunar. Şu kafesteki maymunları size tanesini 35 dolara satayım, patron
geldiği zaman siz de ona 50 dolara satarsınız. Insanlar sevinçle bütün
maymunları satın alırlar gel zaman git zaman ortada ne tüccar kalır ne de
yardımcısı. İşte kapitalizm budur arkadaşlar. Dünyaya kasfet ve yoksulluktan
başka bir şey getirmeyen kurnazların yükselir emeği ile yaşamak isteyenler de
tutunamaz hayata umudunu kaybeder.
Kapitalizm; insanlar arasında bir sınıf ayrımı olmasını
sağlayan bir sistem. Bu sınıf farkı şöyle oluşur. Düşününki siz işçisiniz ve bi
fabrikaya girdiniz oradaki çalışanların oluşturduğu fark bi sınıf farkıdır. Siz
işçisinizdir sizin bi kademe üstünüz işçi şefi onun üstünde imalat müdür onun
üstünde müdür ve en üstte patron vardır. Buradaki patron işe hiç bir şekilde el
atmaz bütün işi müdür yapar tabi müdürün yardımcılarıda vardır onlar işi
üstlenir. Neyse sorun şu ki sizin aldığınız maaş 1.000 TL’dir misal olarak
şefin aldığı maaş 2.000 TL imalat müdürünü aldığı maaş 5.000 TL müdür aldığı
maaş 10.000 TL patronun kazandığı para 50.000 TL’dir. Ve bu durum şöyle bi yola
neden olur siz işçi iken size bu paranın yetmeyeceğini düşünürsünüz şef olmak
istersiniz ve daha çok çalışırsınız bu sefer şef iken imalat müdür olmak
istersiniz daha fazla çalışırsınız bu böyle devam eder. Ha neden çok kazanmak
istersiniz onu söyleyeyim. İşçi iken bindiğiniz araba şahin olur ve komşunuzun
arabası BMW’dir. Sizde BMW almak istersiniz bu sefer daha çok para gereklidir
ondan daha çok üst kademelerde çalışmak istersiniz bu böyle devam eder.
1.
Kapitalizm; kontör yükleyince değerli müşterimiz,
kontör bittiğinde sayın abone olduğumuz sistemdir.
2.
Kapitalizm; parıltılı ışıklar ve güzel sözler
ile süslenmiş, modern olarak dizayn edilen kölelik sistemidir. Bu kölelik
sisteminin temeli, kapitalist düzenin özünden gelmektedir. Sınırları
kapitalizmin yönetiliş tarzı ile çizilmektedir. Artan teknoloji ve
evrenselleşen dünyadaki en hassas konulardan biri olan modern kölelik sistemi,
en çok yoksul ve işçi kesiminde açığa çıkan ve belirgin bir biçimde ortaya
koyulan gerçekliktir. Küreselleşen dünyanın en büyük sorunlarından ve açığa
çıkartılmak istenmeyen kurgularındandır. Bu kurgu, az gelirli kesimi sömürmek
ve üst gelirliyi rahat ettirmek üzerinedir. Gelire ihtiyacı olan ve ekonomik
olarak zor durumdaki insanların, o kötü durumlarından faydalanarak büyüyen bir
oluşumdur.
Kapitalizm sistemi neden yıkılmalıdır?
Bu sistemi yıkılmasını gerektiren sebeplerden biri
insanlara farkındasızlıklaştırıyor ve hipnozleştiriyor. Çünkü bu sistem fareye benzer,
ısırırken acısını hiç hissedemezsin, ancak sonra fark edersin. O zaman artik
geç olduğunu görürsün. Kapitalizm sistemi başta herkese ücretli bir mutluluk
getirir, cebinde bir şey kalmayınca işte o zaman mutluluk da biter.
Kapitalizm herşey para ve para olmadan ne insan olursun
ne de mutlu olursun der. Çünkü sistemin adı kapitalizm, kapitalizm kapitalden gelir,
kapital ise serma demek. yani kapitalizm paracılık demektir. Çünkü sadece özel
mülkiyet sahibi olanlara öncellikli ve önem veriyor.
En çok ezeni yüceltmek dünyanın sonunu getiriyor.
Kapitalizm büyük olanın daha da büyümesi, küçük olanın da yok edilmesi
demektir. Böyle olunca toplumun birliktelik
temelleri sarsılıyor. Bencilliği yücelten bir sistem kendi sonunu hazırlıyor.
Bencilliğin sınırı olabilir mi? Mesela ırkçılık bir milleti mi yüceltir?
Kendini düşünmek belli bir grupla ya da bireyin kendi bütünlüğüyle sınırlı
kalmaz. Bencillik bütün olan her şeyi bir parça için yok etmek demektir. Bencil
insan kendi hayatının bazı kısımlarını önemsemeyerek kendini dahi yok edecektir.
Kapital de toplumu yok ederek bindiği dalı kesmektedir.
Kapitalizmi iki
kişi bile kendi aralarında sürdüremezken milyarlara uygulamakta tereddüt
etmiyoruz. Düzenin bu kadar saçma olabileceğini hayal edemiyoruz. Serbest
piyasa, özgürlük diye kötü niyetleri göz ardı ediyoruz. Bazılarımızın hasta
ruhlu olabileceğini ve dünyayı yok oluşa sürükleyeceğini öngöremiyoruz.
Kaynaklar sınırlı olduğu halde sınırsız büyüme hayal ediyoruz. Gelişmeye
çalışıyoruz, ancak gelişmenin aslında diğerlerini geri bırakmak olduğunu fark
edemiyoruz. İnsanlığın hep birlikte öldüğünü göremiyoruz. O kadar kötü
olabileceğimizi sanmıyor, kapitalizm saçmalığına katılıyoruz.
Kapitalizm bir kaç filozofların ve sosyologların bu
sistemin üzerinde söyledikleri sözlerle bitirmek istiyorum bu kısmı;
1.
“Bir ülkede fakirlerin bebeklerinin içeceği sütü,
zenginlerin köpekleri içiyorsa o ülkede kapitalizm hâkimdir.” Paul Samuelson.
2.
"Kapitalizm, insanı çok çalışarak zengin
olacağına ve bunu tek başına yapacağına inandırır.”
3.
"Gereksiz ihtiyaçlardan koca bir dağ
yarattık. Bir şeyler satın alıyoruz ve çöpe atıyoruz. Bir şeyler satın
aldığımızda ödemeyi parayla yapmıyoruz. Ödemeyi yaşamımızdan, para kazanmak
için harcadığımız zamanla yapıyoruz. Aradaki fark ise şu; hayatı satın
alamazsınız, hayat geçip gider... Özgürlüğünüzü kaybetmek korkunç bir
şeydir." Mujica (Eski Uruqvay başkanı)
4.
"Zenginleri daha da zenginleştiren, yoksulları
daha da yoksullaştıran sisteme kapitalizm denilir. Kapitalizmde paraya
sahipseniz, her şeye sahipsinizdir."
5.
"Kapitalizmi 3 şey ayakta tutar; para, medya
ve cahillik." Sebuhi Quluzade
TÜKETİM NEDİR?
Bizi ve Toplumu öldürmeye çalışan bir düzendir. Daha
doğrusu herkesin zarar görmesinden kim yarar sağladığını sanır? Tabi ki toplumu
yok eden, insanlığı tüketenler; yani tüketim kültürü bu zararın mimarıdır.
Dünyayı tüketmek üzerine kurulu olan düzen, Ortadoğu’dan başlayarak insanlığı
da tüketmiş durumdadır. Herkes bu düzenin dolaylı bir parçasıdır, ancak merkeze
yakın olanlar daha etkilidir. Önce biz öldüğümüze göre merkez biz değiliz. Para
denen politik savaş aracının sahipleri oyunun kurallarını koyuyor. Biz de
tüketim malzemesi gibi harcanmayı bekliyoruz.
Tüketim kültürü için bazen gereken soruları sorulması gerekir herşeyden
önce.
Tüketim nedir? Tüketim zihniyeti nedir? Tüketim
zihniyetinin zararları nelerdir? Neden mutlu olmak için tüketim yapıyoruz?
Neden hep daha fazlasını isteriz? İnsan neden açgözlüdür? İnsan neden azla yetinemez?
Az ile yetinmenin yolları nelerdir? Mutluluk tüketimde midir? Mutluluk için
tüketim şart mı? Mutlu olmanın yolları nelerdir? Tüketim olmadan nasıl mutlu
olunabilir? İnsan her dönemde aynı mıdır? Kapitalizm nedir? Kapitalist nedir?
Kapitalist modernime nedir? Kapitalizmin zararları nelerdir? Kapitalizmin
faydaları nelerdir? Kapitalizmin faydaları var mıdır? Kapitalizmin sebebi
nedir? Neden kapitalist olunur? Kapitalizmin mağduru ne demektir? Kapitalizmin
mağdurları kimlerdir? Kapitalizme karşı neler yapılabilir? Kapitalist sistem
nedir? Kapitalist sistemin önüne nasıl geçilebilir? İslam ve kapitalizm
arasındaki ilişki nasıldır? Kapitalist kaygılar nelerdir? Tüketme hastalığı nedir?
İhtiyaçların artmasının sebebi nedir? Kapitalistler insanları nasıl kandırdı?
Dünyada reklam için ayrılan bütçe ne kadardır? Reklamların sebebi nedir?
Kapitalizmin doğal kaynaklar üzerindeki etkisi nedir? Kapitalizmin doğal kaynaklara
zararları nelerdir? Kapitalizmin sevgiye zararları nelerdir? Kapitalizmin
saygıya zararları nelerdir? Kapitalizm ve bencillik arasındaki ilişki nasıldır?
Kapitalizmin dine zararları nelerdir? Kapitalizmin insan hayatı üzerine
etkileri nelerdir? Kapitalizmin ahiret hayatı üzerindeki etkileri nelerdir?
Gafletimizin sebebi kapitalizm midir? Kapitalizmin ne gibi zararları vardır?
Kısacası anlatmak gerekirse tüketim kültürü; aşırı
tüketimdir. Çünkü insanlar artik ne kadar tüketirse ya da ne kadar bir şeye
sahip olursa o kadar mutlu olacağını düşünür. O yüzden bugün toplumda gereksiz
harcamalar ve gereksiz tüketmelerle oluşmaktadır. Özellikle modern ve sanayi
döneminden itibaren daha da aşırı bir tüketim olmuştur. Toplumda hep tüketim
yarışı ve bu yarışlar bizlere bir hastalık alışkanlığa dönüştürüyor. Yeni çıkan
her icati sahiplenme hissi hep var içimde. Ve ondan vazgeçememek hastalıklara
yakalanıyor. Artık o eşya olmadan yaşayamayız ya da eşyaları hayatlarımızda
mecburu eşyalarmış gibi hissetmeye başlıyoruz. Bu düzen sanki bizim kültürümüz
haline gelmiştir. Reklamlar ve sloganlar yüzünde bu düzenin içinde tüketildik.
TOPLUMUN KATİLİ KİMDİR?
Küresel ekonomi küresel felakete dönüştü. Tüketim malzemesi için sıra hayatlara geldi. Birileri ölmeli ki
başkaları yaşasın. Bu birileri gittikçe çoğalacak ve son insana dek
tüketim sürecek. Son insan da tükendiğinde belki dünya rahat bir nefes alacak
ve dünya ancak o zaman kurtulmuş olacak. Gelişmiş adı altındaki devletler
dünyayı tüketenlerse ve tüketim için geri bıraktıkları toplumları yiyorlarsa
insanlıktan umudumuzu kesebiliriz. Tüm bu yazılanlar ve felsefe de ancak bir
işe yarayabilir. Katilimizin kim olduğunu bilmek. Bilmeden yok olmamak için felsefe
yapın.
AŞIRI TÜKETİM KÜLTÜRÜ OLUŞUMU VE ÇEŞİTLERİ (6)
1.
Aşırı tüketimin sebebi doyumsuzluk
2.
Çoğul zaman sahip olduklarımız yeterli gelmiyor.
3.
Aşırı yemek, çok fazla alış-veriş.
4.
Popüler kültürü
ÇEŞİTLERİ
1.
Alış-veriş ve tüketim çılgınlığı
2.
Sürekli alıyoruz ama mutlu değiliz.
3.
Aşırı yemek yeme
4.
Psikolojik açlık
5.
Sürekli yemek yeme isteği
AŞIRI TÜKETİM SONUÇLARI
1.
Ekolojik dengenin bozulması
2.
Toprak erozyonu
3.
Biyolojik çeşitliliğin azalması
4.
Temiz su kaynaklarının hızla azalması
5.
Hava kirliliği
6.
Küresel ısınma ve küresel iklim değişikliği
KAPİTALİZM VE TÜKETİM İLİŞKİSİ
Bu dünyayı yaşanamaz yapan insanlardır. Ama aynı dünyayı tekrar yaşanabilir hale getirecek olanlar da yine
insanlardır. Sosyalizm dışındaki hiçbir çözüm önerisi neo liberal sistemden
bağımsız değildir ve ortaya atılacak en tutarlı teori gerçek ihtiyaçların
belirlenmesi ve ihtiyaç fazlası tüketimden uzak durulması olacaktır.
SONUÇ
Kapitalizm ile tüketim çok farklı
şeylerdir. Kapitalizm fabrikanın ve içindeki makinelerin sahibinin ön planda
olduğu saltanat sistemidir. Ülke padışahın malıdır gibilerinden.
Sonra da fabrika hak edene değil, fabrikatörün oğluna kalır. Zıttı olan
sosyalizmde ise fabrika, içindeki üretim araçları ortak maldır, kamu
malıdır.Tüketim çılgınlığı ise şirket sahiplerinin reklam aracılığıyla
ihtiyacın olmayan şeyleri satın almanı teşvik etmesiyle olur. Tüketim kapitalizmin
sonuçlarından biridir, ama kapitalizm değildir. Ki zaten şu günlerde bırakın
ihtiyacımız olmayan şeyleri, ihtiyacımız olan şeyleri bile alamıyoruz.
Dolayısıyla onu temel alan kapitalizm; kaynakları
sınırsız kabul ederek işler. Bu da bilinçsiz
bir üretim ve tüketim çılgınlığına dönüşür. Ancak dünya kaynakları sınırlıdır.
Bu yüzden geleceği düşünmeden günü yaşayan insanoğlu bir gün
kaynakların tükenmesiyle, petrolün bitmesiyle yüz yüze gelecek, yaptığı
yanlışın farkına varacak ancak çok geç olacaktır. Biz bu dünyayı dedelerimizden miras
almadık, torunlarımızdan ödünç aldık.
Yazar: Younous ADOASOTI
Image 01: https://www.paradurum.com/8-maddede-kisaca-kapitalizm.html
Image 02: http://www.adilmedya.com/kapitalizm-ozgur-kolelik/
Yeah....right
ReplyDelete