Monday, July 15, 2019

Bir Afrikalı Öğrencinin Gözünden 15 TEMMUZ Gecesi




15 TEMMUZ bizim için çok şey ifade eder. Ben Burkina Fasoluyum önce kendi memleketimden bahsetmek istiyorum. Burkina Faso bağımsızlığından bu yana hep darbelerle karşılaşmıştır. Tek başarısız darbe 16 EYLÜL darbesidir, o da Burkina Faso’nun 15 TEMMUZU’dur.

Burkina Faso’daki başarısız darbe yakından göremedim ama buradaki 15 TEMMUZ’U burada yaşayan her fert gibi yaşadım. Türk halkı milliyetçi ve vatanseveri olduğunu biliyordum ama 15 TEMMUZ gecesinde canlı delil buna şahit oldum.

Türk halkı ayrım yapmadan, particilik yapmadan, dine bakılmaksızın, sen Fenerlisin ben Galatasaraylıyım demeden bir olup tankların üzerine yürüdüler. Dünyada taklit edilemeyen tek şey cesarettir, tankları sopayla kovalamak ayrı bir şeydir, cesaretin ötesinde bunun için yeni bir kavram lazım. Demek ki bir olduktan sonra insanların yapamayacağı bir şey yoktur.

Biz de misafir öğrenci olarak elimizden geleni yapmaya çalıştık, demokrasi nöbeti safında yer aldık. Bunu eleştiren kardeşlerimiz oldu, sen bir yabancı olarak neden siyasete katılıyorsun? Vatan elden giderken yerli veya yabancının anlamı kalır mı diye cevap verdiğimiz olmuştur.

15 TEMMUZ gecesi istikrar gecesidir. Vatan elden gidecekse ben gideyim düşüncesi Türk halkında gördüm. Allah, 15 TEMMUZ’da şehit olan tüm şehitlerin şehadetini kabul etsin.

Yazar: Abdoulazeez SAWADOGO

Thursday, February 21, 2019

Ormandan Gelen Gizli Ses


Bir baba oğlunu oturdukları yere yakınlardaki bir ormana yürüyüşe çıkartmıştı. Baba oğul şakalaşarak güzel güzel sohbet ediyorlardı. Aniden çocuk keskin bir acı hissetti ve "AHHHH!" diye bağırdı.
Bağırmasıyla şaşırması bir oldu çünkü koyu ormanın arkasındaki dağdan gelen gizli bir ses "AHHHH!" diye bağırdı çocuğa karşı. İlk yankı deneyimi olduğu için çok şaşırmıştı ve korkmuştu.
Merakla dolu "Sen kimsin?" diye haykırıyor, Ama aldığı tek cevap "Sen kimsin?". Bu onu kızdırdı, "Sen bir korkaksın!" diye bağırdı ve ormandan gelen gizli ses "Sen bir korkaksın!" diye tekrarladı.
Çocuk neler olduğunu anlayamayınca donup babasına baktı ve “Babam neler oluyor?” diye sordu. "Oğlum," diye yanıtlıyor, "dikkat et. Ona iyi bir şey söyle." Babasının istediği gibi dönüp sonra "Seni seviyorum!" diye çığlık attı ve gizemli ses, "Seni seviyorum!" diye yanıt verince çocuk şaşkınlıktan ne yapacağına şaşırdı.
Oğlunun kafa karışıklığını fark eden baba, doğa ile bağırışlarla konuşmayı üstleniyor: "Sen Harikasın!" ve ses yanıtladı, "Sen harikasın!" Çocuk heyecanlandı ama hala neler olduğunu anlayamıyor.
Oğlunun dikkatini %100 çektiğini fark eden baba şöyle açıklıyor: "Oğlum, insanlar buna bir ECHO (yankı) diyor, ama gerçekten bu YAŞAM’dir. Hayat her zaman verdiğin şeyi geri veriyor. Hayat eylemlerin bir aynasıdır.
Daha çok aşk istersen, daha çok sevgi ver. Daha fazla iyilik istiyorsanız, daha fazla iyilik ver. Anlaşılmak ve saygı duyulmak istiyorsan, anlayış ve saygı göster. İnsanların seninle sabırlı olmasını istiyorsan, onlarla sabırlı ol.
Bu doğa kuralı hayatımızın her alanına uygulanır. Bir yankı, doğanın bize yapılmasını istediklerimizi başkalarına yapmamızı öğretme ve kendimiz için dilediğimiz şeyi başkaları için dilememiz gerektiğini öğretir.
Hayat her zaman verdiğin şeyi geri verir...
Hayat tesadüf değil, kendi işlerimizin bir aynasıdır.


Sunday, January 20, 2019

Kış Meyve ve Sebzeleri




Kış boyunca hangi meyve ve sebzeleri tüketmemiz gerektiğini biliyor musunuz? İşte faydalı kış besinleri;


Balkabağı

Kış mevsiminin en faydalı besinlerinden balkabağı, yüksek oranda A vitaminiyle birlikte, kalsiyum ve fosfor içeriyor. Balkabağı aynı zamanda lifli bir gıda olduğundan hazmı kolaylaştırır, kabızlığı önler, bağırsakları çalıştırır ve kolon kanserine karşı koruyucu rol oynar. Balkabağı bu dönemlerde ek gıdaya geçen bebekler için de önerilen faydalı bir besin.

Havuç

Havuç mevsimin güçlü besinlerinden kabul ediliyor. A, B1, B2 ve lif kaynağı ile bünyeyi korur, ihtiyaç duyulan vitamin desteğini sunar, enerji yüklemesi yapar. Kolesterolü düşürmede de etkili olan havuç, göz sağlığından karaciğere kadar birçok alanda yararlıdır. Havucu çiğ ve pişirerek tüketebilirsiniz. Pişirilen havucu yararı kaçmaması için kısa sürede yemelisiniz.

Ispanak

Demir deposu ıspanak, yeşil yapraklı bir sebze olarak kanser başta olmak üzere birçok hastalığa yakalanma riskini düşürüyor. Ispanakta bulunan betakaroten göz sağlığı için çok faydalıdır. İlerleyen dönemlerde çıkan göz hastalıklarına iyi gelir. Bağışıklık sistemini güçlendirir, kan pıhtılaşmasını önler.

Karalahana

Kükürt, C vitamini, kalsiyum, demir, potasyum, bakır gibi mineral ve vitaminler içerir. Karalahanayı genellikle pişirerek tüketmek yaygındır, ancak doktorlar çiğ yemek veya suyunu çıkartarak içmenin çok daha faydalı olduğunu söylüyor. Karalahana yemek, mide yaralarını iyileştirir, kabızlığı önler. Kandaki şeker oranını dengeler. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Astıma iyi gelir. Safra kesesi rahatsızlıklarına şifa olur. Ses kısıklığını önler. Karalahana ile ilgili tek handikap guatr hastalarına iyi gelmemesidir.

Kereviz

Kükürt denince akla gelen sebzelerdendir. Kereviz kısa sürede tüketilmelidir. Kanı temizleme özelliği vardır. Kilo almayı önler, mideyi rahatlatır. Sinir ve strese iyi gelir, sakinleştirici etki sunar.

Lahana

Selenyum kaynağı lahana, mideyi korur, yemek borusu kanserine yakalanma riskini düşürür, cildi güzelleştirir. Lahanada U vitamini bulunur. Bu vitamin mide ve bağırsak yaralarını iyileştirir.

Soğan

Kış boyunca kırmızı veya sarı soğan tüketmek grip, nezle ve solunum yolu hastalıklarından korunmaya yardım eder. Soğan aynı zamanda öksürüğü söker, boğazı rahatlatır. Kronik öksürüklerde soğan suyu kısa sürede tedavi sağlar. Savunma sistemini hastalıklara karşı korur. İdrarı söktürür, su içmeyi sağlar. Böbrek taşı düşürmeyi kolaylaştırır, çiğ tüketilmesi mideyi güçlendirir. Midesinde problem olan kişiler için soğanı çiğ tüketmek mide ağrısı yapar.

Kabak

Folik asit deposu bir diğer ürün kabaktır. Kabak aynı zamanda antioksidan özelliktedir. Bol su içerdiğinden su tüketimi az olan kişilere su desteği sağlar.

Brokoli

Folik asit kaynağı brokoli, potasyum ve A vitamini desteği sağlıyor. Haşlayarak veya salatalarda çiğ tüketerek brokolinin içerisindeki mineralleri öldürmeden yiyebilirsiniz. Brokolinin haşlama suyu dahi faydalı olduğundan dökmeyip içmek yarar sağlar.


Kışın tüketilmesi gereken meyveler ise şöyledir;

Armut

Sulu meyve kategorisinde yer alan armut, yemeklerden önce tüketildiğinde mideyi rahatlatır. A, B1, B2, B3 ve B6 vitamini deposudur. Armudun kabuklu tüketilmesi önerilir, armut kabuğu bağırsakları rahatlatır. Kabızlığı önler.

Elma

A ve C vitamini deposudur. Cilde dost meyveler arasında yer alır. Kolon kanserine karşı koruyucu rol üstlenir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Kolesterole iyi gelir. Elma kokusu rahatlatıcı etkiye sahiptir.

Ayva

A ve B vitamini içeren, yüksek miktarda potasyum barındıran ayva, kişiye enerji verir. İshali önler, bronşite ve öksürüğe iyi gelir.

Greyfurt

Kış boyunca C vitaminini ihmal etmemek için greyfurt ideal bir meyvedir. Meyve olarak yiyebileceğiniz gibi suyunu çıkararak da içebilirsiniz. İlaç kullanıyorsanız greyfurdu dikkatli tüketmeniz gerekiyor.

Mandalina

Yine C vitamini deposu bir meyve, mandalina soğuk algınlığından gribe kadar tüm solunum yolları rahatsızlıklarına karşı bağışıklık sistemini korur.

Nar

Bereketli yönüyle bilinen nar, folik asit deposudur. Öte yandan selenyum, fosfor, magnezyum, A – C vitaminleri içerir. Antioksidan özelliktedir. Kansere karşı koruyucudur. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Halsizlik ve yorgunluğa iyi gelir.

Portakal

Bağışıklık sistemini güçlendirmek için C vitaminiyle birlikte güçlü bir folik asit kaynağı olan portakalı tüketmek hastalıklara karşı koruma sağlar. Portakal aynı zamanda kansızlığa iyi gelir.

Saturday, January 5, 2019

Afrika’nın harika insanlar; Fulani Kabilesi (Anadolu Ajansı gözünden)


Anadolu Ajansı çalışanlarından Adam Abu Bashal ve Gökhan Kavak’ın yaptığı çalışmada aşağıdaki başlık altında Nijerya’daki Fulani Halkı tanıttılar.


“Afrika'nın en büyük yarı göçebe kabilesi: Fulaniler”


Batı ve Orta Afrika'nın birçok ülkesinde yaşam süren yaklaşık 40 milyon nüfuslu Fulanilerin çoğu, şehir hayatından uzak, tarım ve hayvancılıkla uğraşarak göçebe yaşam tarzlarını sürdürüyor.


Fulaniler, Batı ve Orta Afrika'nın birçok ülkesine yayılan yaklaşık 40 milyon nüfusuyla Afrika'nın en büyük yarı göçebe kabilesi.

Dünyanın en büyük yarı göçebe halklarından Fulanilerin çoğu hayvancılıkla uğraşıyor.

Nijerya'daki Fulanilerin bir kısmı şehirlerde yaşarken, büyük bir kısmı yarı göçebe olarak hayatlarını sürdürüyor.


Fulanilerin büyük sürülerle yaptıkları yolculuklar, sık sık çiftçilerle aralarında gerginlik yaşanmasına neden oluyor.

Hayvanlarını otlatmak için ülkenin güneyine göç eden Fulaniler, çiftçilerin hayvanlarını çalmaya çalıştığını ve kendilerine saldırdığını iddia ediyor.

Ülkenin Müslüman kuzeyi ile Hristiyan güneyi arasında yer alan bu bölge aynı zamanda dini gerilimleri de besliyor.

Çiftçiler ise Fulani çobanlarının, ülkede Hristiyanların çoğunlukta olduğu güney bölgelerde 18. yüzyıl İslam âlimi şeyh Osman Dan Fodio'nun öğretilerini yaymaya çalıştığını ileri sürüyor.


Sokoto Halifeliğini kurdular

İslam'ı, ilk kabul eden kabileler arasında yer alan Fulaniler, Afrika'da İslam'ın yayılmasında önemli bir yer alarak birçok âlim ve devlet adamı yetiştirdi.

Afrika'nın batısında 1804-1903 yılları arasında hüküm süren Sokoto Halifeliğinin kurucusu Osman Dan Fodio, Nijerya Devlet Başkanı Muhammadu Buhari, Senegal Cumhurbaşkanı Macky Sall ve Gambiya Devlet Başkanı Adama Barrow, Fulani âlim ve devlet adamları arasında yer alıyor.



"Yeni otlaklar bulmak zorundayız"

Nijeryalı Fulani Yusuf Shehu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Nijerya'nın Kaduna eyaletinden hayvanlarını otlatmak için yıllar önce yola çıktıklarını söyledi.

18 yılda 300 kilometre yol kat ederek Abuja'ya kadar geldiklerini dile getiren 23 yaşındaki Shehu, "Çok sayıda büyükbaş hayvanımız var ve hayvanları otlatmak için yeni otlaklar bulmak zorundayız. Bu nedenle devamlı göç ediyoruz." dedi.

Shehu, Fulanilerin lüks hayata ihtiyacı olmadığını belirterek, "Bize sadece yatacak bir yer ve yiyecek şeyler lazım. Ne elektriğe ihtiyacımız var ne de lüks bir şeye. Bu hayatımızdan da memnunuz." diye konuştu.

Günlük hayatlarına sabah namazı ile başladıklarını aktaran Shehu, "Namazdan sonra hayvanlarımızı kontrol edip sütlerini sağıyoruz. Biz dönene kadar kadınlar ev işleriyle uğraşır ve getirdiğimiz sütün bir kısmıyla kahvaltı yaparız." ifadelerini kullandı.


Tek odalı toprak evler

Toprak ve sazlıklarla inşa ettikleri tek odalı evlerde yaşayan göçebe Fulani erkekler kahvaltıdan sonra hayvanlarını otlatıp tarlalarını sürürken, kadınlar inek sütü ve buğdaydan ürettikleri Fulanilerin geleneksel "Fura da Nono" isimli yiyeceğini satarak para kazanıyor.

Shehu, elektrik kullanmadıklarına dikkati çekerek, "Akşamları eve döndüğümüzde Kur'an-ı Kerim okuruz, sonra sohbet ederiz. Çocuklar bir araya toplanır, büyüklerin anlattığı hikayeleri dinlerler." dedi.

Hayvancılığın yanında tarımla da uğraşan Fulaniler, mısır, patates, domates ve biber başta olmak üzere birçok sebze yetiştiriyor.

Elektrik olmadığı için domates ve mısır gibi ürünleri kurutarak tükettiklerini dile getiren Shehu, yağ, şeker, tuz ve baharat gibi gıdaları ise satın aldıklarını söyledi.

Shehu, "Bu mısırları hayvanlar ulaşamasın diye yerden yüksekte kurutuyoruz. Mısırlar kuruduktan sonra çuvalın içinde koyarak döveriz, ondan sonra kullanırız." diye konuştu. 


Çoban-çiftçi çatışmaları

Nijerya'da, birçok insanın hayatını kaybettiği çoban-çiftçi çatışmaları yaşanıyor.

Çobanlar ile çiftçiler arasında yaşanan şiddet olaylarının herkesi rahatsız ettiğini belirten Shehu, "Son zamanlarda farklı gruplar tarafından yapılan saldırıların çoğunun suçu Fulanilere atılıyor ve Fulaniler terörist ya da kötü insan gibi gösteriliyor." dedi.

Shehu, şiddetin son bulmasını ve tüm Nijeryalıların bir araya gelmesini istediğini aktardı.


"Akşamları, elektrik olmadığı için kandil kullanıyoruz"

Fulanilerin tek odalı evlerinin içinde yatak ve küçük ev eşyaları bulunuyor. Fulani kadınlar yemeklerini evlerinin önünde pişiriyor.

Fulani Havva Alhaji ise lüks bir hayatı olmasa da durumundan memnun olduğunu dile getirerek, "Sabah kalktığımızda çocuklarla ilgileniriz ve sonra evimizi temizleriz. Ailecek kahvaltı yaptıktan sonra eşlerimiz hayvanları otlatır ya da ektiğimiz sebzeler ile uğraşır. Akşamları, elektrik olmadığı için kandil kullanıyoruz." dedi.

Kaynak:

Tuesday, January 1, 2019

Tıbbi Bitkiler: Civanperçemi

Nedir?

            Civanperçemi, kadınlarda hormonal dengesizlik ve sindirimin tedavisi için modern tıbbın bir parçası olan çiçekli bir bitkidir. Bu bitkinin kullanım alanları çoktur ve soğuk algınlığı, ateş, menstürasyon problemleri, yeme bozuklukları ve sindirimi tedavi etmek için eski çağlardan beri tıbbi dünyanın bir parçası olmuştur.

            Civanperçemi  papatyagiller ailesinden geliyor, aslında bir bitkidir, ancak hala çoğu kültürde sebze olarak kullanılır.

            Civanperçemi türlerine göre boyları 5 veya 10 cm arasında değişmektedir. Civanperçeminin özellikle yaprakları tüylü bir yapıya sahiptir. Civanperçemi çiçeklerini rengi de farklılık gösterebilmektedir. Çiçekleri beyaz veya krem rengi olarak değişkenlik gösterebilmektedir. 

            Civanperçeminden en iyi şekilde faydalanabilmek için bu bitkiyi güneş en tepedeyken toplamak gerekir. Bu şekilde toplanan civanperçemi bitkisinden daha fazla yarar sağlayabilirsiniz.



Kimyasal Yapısı

            Civanperçemi (Achillie millefolium L.) olarak bilinen bitkinin yapısında achilleine, apigenin, azulen, camphor, coumarin, inulin, menthol, quercetin, rutin ve salisilik asit gibi birçok kimyasal bulundurmasına karşın yapısındaki boyarmadde olarak da temel bileşen guercetindir.



İLAÇLARLA BİR ETKİLEŞİMİ VAR MI?



LİTYUM Etkileşim Oranı: Orta. Bu ilaçla birleşiminde dikkatli olun.

Doktorunuzla görüşün almadan önce.

Civanperçemi su hapı veya "idrar söktürücü" gibi bir etkiye sahip olabilir. Civanperçemi almak vücudun lityumdan ne kadar iyi kurtulduğunu azaltabilir. Bu vücutta ne kadar lityum olduğunu artırabilir ve ciddi yan etkilere neden olabilir. Lityum kullanıyorsanız, bu ürünü kullanmadan önce sağlık uzmanınızla konuşun. Lityum dozunuzun değiştirilmesi gerekebilir.



Kanın pıhtılaşmasını yavaşlatan ilaçlar (Anticoagulant / Antiplatelet ilaçlar) Etkileşim Oranı: Orta. Bu ilaçla birleşiminde dikkatli olun.

Doktorunuzla görüşün almadan önce.

Büyük miktarda civanperçemi kanın pıhtılaşmasını yavaşlatabilir. Bu yüzden civanperçemi pıhtılaşmayı yavaşlatan ilaçlarla birlikte alınması morarma ve kanama riskini artırabilir.
Yatıştırıcı ilaçlar (Barbitüratlar) Etkileşim Oranı: Orta. Bu ilaçla birleşiminde dikkatli olun.

Doktorunuzla görüşün almadan önce.

Civanperçemi uykululuk ve uyuşukluğa neden olabilir. Uykululuk yapan ilaçlara sakinleştirici denir. Civanperçemi ile birlikte almak çok uykululuk neden olabilir.

Antiasitler Etkileşim Oranı: Az. Bu ilaçla birleşiminde dikkatli olun.

Doktorunuzla görüşün almadan önce.

Mide asidini azaltmak için antasitler kullanılır. Civanperçemi mide asidini artırabilir. Mide asidi arttırılarak civanperçemi antasitlerin etkinliğini azaltabilir.

Mide asidini azaltan ilaçlar (H2-blokerleri)

Etkileşim Oranı: Az. Bu ilaçla birleşiminde dikkatli olun.

Doktorunuzla görüşün almadan önce.

Civanperçemi mide asidini artırabilir. Mide asidi arttırılarak civanperçemi, mide asidini azaltan, H2-bloker adı verilen bazı ilaçların etkinliğini azaltabilir.



Mide asidini azaltan ilaçlar (Proton pompa inhibitörleri)
Etkileşim Oranı: Az. Bu ilaçla birleşiminde dikkatli olun.

Doktorunuzla görüşün almadan önce.

Civanperçemi mide asidini artırabilir. Mide asidini artırarak, civanperçemi, proton pompası inhibitörleri olarak adlandırılan mide asidini azaltmak için kullanılan ilaçların etkinliğini azaltabilir.


CİVANPERÇEMİN FAYDALARI



      Makat bölgesinde oluşan basur memelerinin geçmesi için birebir fayda sağlar. 

      Civan otu içerdiği uçucu yağ sayesinde ciltte deforme olmuş hücrelerin yenilenmesinde yardımcı olur. Cildin yenilenmesini desteklediğinden yara, enfeksiyonların ve iltihaplı ödemlerin iyileşmesini hızlandırır.

      Boğaz enfeksiyonlarını gidermede birebir fayda sağlar aynı zamanda boğazdaki iltihapları balgam yolu ile atmaya yardımcı olur. Sürekli öksürüğü keserek nefes alıp vermeyi kolaylaştırır.

      Midede oluşan fazla asit oranını dengeler ve mide duvarının yağlı yiyeceklerden zarar görmesini engeller. Mide delinmesi ve bulantısı gibi rahatsızlıklara yakalanma oranını azaltır.

      Regl dönemleri ağrılı geçen kadınlar için doğal ağrı kesici çaylarının başında gelir.

      Vücuttaki serbest radikallerin sayısını azaltarak bağışıklığı güçlendirir. Böylece vücudun kanserli hücrelerle savaşmasını kolaylaştırır.



Cilt yaralarını iyileştirir ve kanamayı durdurur



            Civanperçemi yüzyıllardır doğal yara tedavisi için kullanılmıştır. Bu bitkide bulunan kimyasal akidon, kanamayı durdurma yeteneği ile bilinir.  Pudra formunda, sadece kanamayı durdurmak için değil, aynı zamanda ağrılı bir yaraya da toz olarak serpilmektedir.
            Ayrıca, doğal bir antiseptiktir, bu yüzden yaraların enfekte olmasını önleyebilir. Bu yüzden pek çok şifa merhemleri anahtar bileşen olarak civanperçemi içerir. Eski zamanlarda  civanperçeminin savaş yaralarını kanamayı durdurma yeteneği nedeniyle “herba militaris” olarak adlandırılmasının gerçekten şaşırmamak gerek...



Anti-inflamatuar Özellikleri vardır



            Civanperçemi, boğaz ağrısı, artrit, solunum problemleri ve mide ağrıları gibi birçok hastalığın nedeni olabilecek enflamasyonu sakinleştiren flavonoidler ve seskiterpen laktonları içerir. Enflamasyon herhangi bir organda meydana gelebilir,  civanperçemi günlük diyete ilaveten iltihaplanmanın önlenmesine yardımcı olabilir.



Sindirim hastalıklarını tedavi eder



            Civanperçemi, antiseptik ve antispazmodik özelliklere sahip olup, alt bağırsakta sindirim sorunları sonucu oluşan istemsiz spazmlar civanperçemi ile tedavi edilebilir. Sızan bağırsak, ishal, şişkinlik ve mide krampları gibi durumlar tedavi edilebilir. İçerdiği bitki bazlı flavonoidler, kasları gevşetmek ve spazmları azaltmaktan sorumludur.



Antiseptiktir



            Civanperçemi esansiyel yağları ve bitki kendisi için bilinen en güçlü antiseptiktir, doğal bir dezenfektandır ve enfeksiyonlarla mücadele için tıbbi özellikleri piyasadaki diğer herhangi bir geleneksel çözüm tarafından eşsizdir. Dış yaraları iyileştirmekle kalmaz, aynı zamanda antimikrobiyal özellikler içerdiğinden iç enfeksiyonları da önler. Civanperçemi etkilenen bölgedeki kan trombositlerini harekete geçirerek, vücudu enfeksiyona neden olan bakterilerden korumak için koruyucu bir tabaka oluşturur. Civanperçemi esansiyel yağı, yaralara uygulandığında bakterileri tamamen öldürecek kadar güçlü antiseptik etkiye sahiptir.



Yara izlerini giderir



            Mükemmel yara izi giderme özelliklerine sahip olduğu için kozmetik endüstrisi tarafından ödüllendirilen bir maddedir. Sadece iyileşme sürecini hızlandırmaz, aynı zamanda yara izlerinin görünümünü de azaltır. Civanperçemi yaraları iyileştirmek için, ağız yoluyla ya da cilt bakım rutinlerinizde kullanmanın birçok yolu vardır. Anti-inflamatuar özellikleri aynı zamanda yaraları çevreleyen tahriş ve kızarıklığı da sakinleştirir.



Hormon Dengesini düzenler



            Hormonal dengesizlik genellikle PMS döngüsüyle el ele gelen kısa süreli bir durumdur; Ancak, bu her zaman böyle değildir. Hormonal dengesizlik kalıcı bir durum olabilir ve ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Diyetinize civanperçemi eklemek vücudunuzdaki hormonları dengelemeye yardımcı olabilir. Hormonal dengesizlik bazen düzenli bir adet döngüsü almamanızın nedeni olabilir, bu durum amenore olarak bilinir. Bu durumu tedavi etmek için keklik otu gibi diğer bitkilerle kombine edilebilir.



Tansiyonu dengeler



            Vücutta yeterli kan akışını sağlayan vazodilatatör ve antiinflamatuar özelliklere sahiptir. Aynı zamanda kan basıncını düşürmek için sinirleri yatıştırır ve rahatlatır. Araştırmalar, civanın hipertansiyonu olan hastalarda kan basıncını düşürdüğünü göstermektedir.



Astım hastalığına iyi gelir



            Civanperçemi oksijen ve kan dolaşımını kolaylaştıran sakinleştirici özelliklere sahiptir ve solunum sistemi için de aynısını yapar, astım semptomlarını hafifletir. Bronşları gevşetmede ve enflamatuar hava yollarını sakinleştirmede yardımcı olan bronkodilatör etkilere sahiptir.



Nasıl kullanılır?



            Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu cıvan perçeminin özellikle kadınlar için bulunmaz bir nimet olduğunu dile getirmiştir. Hem rahim kanserini önleyici etkisi sayesinde hem de regl sancılarını tedavi etmesi sebebiyle kadınların muhakkak kullanması gerektiğini belirtiyor.

            Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu kadınların regl sancılarını ve rahim kanserinden korunmaları için günde iki defa çayını içilmesini tavsiye ediyor.
Aynı zamanda Saraçoğlu yumurtalıklarda meydana gelen iltihaplanmayı da cıvan perçemi bitkisinin iyileştirdiğini söylüyor.
Aynı zamanda Saraçoğlu karaciğerde meydana gelen yağlanmayı cıvan perçemi kürü içerek tedavi edebileceğinizi söylüyor.

Bunun gibi ve binlercesine ulaşmak için Doğal Sağlıklı Şifalı Bitkiler sayfasına ziyaret edebilirsiniz.