Saturday, June 30, 2018

Kalbine giden yol



Uzaktan gördü onu, heyecanlandı ve gülümsedi sanki nefes alamıyormuş gibi hisseti sonra hemen internette izlediği bir video geldi aklına. Videoda çocuklar oynuyorlardı (4-5 çocuk), çocuklardan biri:"Aşık nasıl olunur?" diye sorar ve diyalog şöyle devam eder;

Çocuk_1: Aşık nasıl olunur?
Çocuk_2: Heyecanlanırsın
Çocuk_1: Heyecanlandım
Çocuk_2: Gülümsersin.
  (Gülümser çocuk_1)
Çocuk_1: Gülümsedim
Çocuk_2: Nefes alamazsın
  (Şaşırır çocuk_1, nefessiz yaşanmayacağını bildiği için)
Çocuk_1: Ama nefes almazsam ölürüm.
 (Ve tam burda çocuk_2 aşık nasıl olucağını açıklar)
Çocuk_2: İşte nefes alamadan yaşarsan aşık olursun.

Bunu hatırladıktan sonra biraz sesli gülümsedi ve galiba aşık oldum der. Yavaş yavaş ona gider gülümseyerek. Oraya vardığında şöyle bir diyalog geçer.
A: Merhaba
B: Merhaba
A: Bir şey sorabilir miyim?
B: Tabi buyrun
A: Bir adres soracağım (hafiften gülümser)
B: Buyrun
A: Kalbine giden yolu acaba nereden gecer?
B: Gittin bile.

Yazar: Suleiman Usman IDRISS

Friday, June 29, 2018

Yüzün


Gece son senin yüzün
Rüyamda senin yüzün
Sabah ilk senin yüzün
Görmek istiyorum Ben.


Yazar: Suleiman Usman IDRISS

Tuesday, June 26, 2018

Ey Müslüman


Ey Müslüman aç gözlerini artık
Bizler çeşit çeşit ezalara uğrak
Bir zerreden, küreye kadar fark
Aç gözlerini artık, nefsine bir bak!

Günlerdir susuz yaşayan haline
Aylardır ekmek bulamayan haline
Yıllardır kanlar içinde kalan haline
Aç gözlerini artık, bir bak haline!

Nerede, senin yakın yarlerin?
Ne zaman olacak senin yarın?
Et gibi lime lime kendi vatanın
Aç gözlerini artık, bir vatana bak!

Oturup yatma, kalk ey Müslüman
Dünyayı aydınlat ey Müslüman
Uzaya kadar uzan ey Müslüman
Aç gözlerini artık, bir uzaya bak!

Adem'im hamd ile Müslüman'ım.
Allah'a dua etmede vazgeçmem.
Ey Müslüman, size şükrü öğütlerim.
Aç gözlerini artık, bir rahmete bak!

Yazar: Kaka Adam ABUBAKAR

Monday, June 25, 2018

Ben olmak ZORUNDAYIM


Ben güçlü olmak zorundayım
Ben kahraman olmak zorundayım
Ben ben olmak zorundayım
Ben büyük olmak zorundayım
Ben ailem için,
Ben kendim için,
Ben senin için güçlü olmak zorundayım
Ben en küçüğüm, ben en büyük olmak zorundayım
Ben hallederim, ben yaparım, ben yapacağım.
Çünkü ben hallederim,
Ben yaparım,
Ben yapmalıyım.
Çünkü Ben en büyük olmak zorunda olan en küçükleridir.
Çünkü Ben güçlü olmak zorundayım.


Yazar: Suleiman Usman IDRISS

Friday, June 22, 2018

Son Hikâye



Bu sorumluluğumun son dönemidir. Zaman hiç anlamadan ve bilmeden nasıl o kadar hızlı çabuk geçtiğini beni çok şaşırttı. Dört yıl öncesine dönüp baktığımda gözlerim yaşla gönlüm karışık duygular içerisinde kalıyorum.

                Dört yıl önce bir Mart ayın sabahıydı, Bir öğretmenim beni çağırdı ve “Seni inşallah Türkiye’ye göndereceğiz lise eğitimini orada alacaksın.” Dedi. Tabi ki çok mutlu oldum -nitekim ilk defa yurtdışına çıkacaktım- başıma yüklenen sorumlulukları bilmediğimden, eğer bilseydim belki orada ağlardım çünkü böyle fırsat bulup ta değerlendiremezsem çok pişman olurdum. Neyse kabul edip hazırlanmaya başladım.

                Hayatımı değiştiren yolculuğa çıkıp kendimi benzeri olmayan bir gezegende buldum. Hani Türkiye’ye gideceksin dediklerinde mutluydum ya okul girişinde duygularım ve düşüncelerim yani her şey değişti. Çünkü okulun içerisinde nasıl anlatacağımı bilmediğim bir hava, koku, neşe, sevgi ve kardeşlik çıkıyor, farklı renklerden insanlar hep beraber oynuyor, oturuyor, sohbet ediyorlar okulun bahçesinde. Her şey değiştiğini vurguladım ya orada MUTLU kelimesi gördüğüm bu mekâna az gelir. Bu okula coşku ve heyecan ile girdim.

                İçimde soru işaretler olduğu halde böyle bir ortamda bulunduğum için seviniyorum. İçimdeki soruların cevaplarını da yavaş yavaş aramaya başladım, arıyorum. Misal, bu insanlar ile nasıl iletişim kurabilirim? Nasıl davranmam gerekiyor? Böyle mi yapsam, şöyle mi? Çok farklı ülkelerden çok farklı kültürlerin bulunması, böyle şeylerin yaşanması tabii tutuyor. Rahatlıyorum bunun için.

                Dört yıl önce yazmaya başladığım bu yazı yanı lise son sınıftayken yazmaya başladığım bu hikâye şimdi üniversiteden mezun olurken bulup sizinle paylaşmak istedim. O zamanlar arşivleme olanağım yeterince olmadığı içinde sadece yukarıda sizinle paylaştığım kısmı buldum. O yüzden şimdilik noktayı koyarken, son zamanlar okuduğum ve bende derin izler bırakan “hayal sözleşmesi” adlı kitabın yazarı Dilek YARDIMCI’nın kitaptaki son sözleri ile bitiriyorum bende.

Sevgili okur,

Biliyorum, kızacaksın ama buraya kadar! Okuduğun ve bana katlandığın için teşekkür ederim. İlle de merak ediyorsan bu hikâyenin devamı, başka bir kitapta (yazıda) olacak. Eğer o yazı çıkmışsa ve okuyorsan “geri kalanı buldum” demektir. Kitabi bulamazsan bulamadım! Yok, ısrar ile devamını öğrenmek istiyorum diyorsan sen uygun bir son bulursun! Her şeyi de benden bekleme!

Yazar: Suleiman Usman IDRISS

Wednesday, June 20, 2018

Kapatma Butonu


Kapatma butonu olsa keşke herşeyin
Mesela perdesiz odanda yatarken,
Tam gözüne gelen sokak lambanın
Yahut kilitli olup anahtarı kaybolmuş kapının
Yok olsaydı keşke imkansiz umutlar
Geri gelmeyecek o güzel anların
Kapatma butonu işte

Ama olmasın be, OLMASIN artik
Çünkü zamanında acı verse bile,
Geçtiğinde hatira diye kalır,
Belki bir zamanlar gizliden gizliye ağladığın konular,
Kahkahalar ile anlatırsın sevdiklerine,
Torunlarına.



Yazar: Suleiman Usman IDRISS

Friday, June 15, 2018

Bayram



Asıl bayram komşun açken tok yatmadığın gündür

Asıl bayram çevrene zarar vermediğin gündür
Asıl bayram ülkem için fedakarlık yaptığın gündür
Asıl bayram kimseye kötülük etmediğin gündür
Asıl bayram ümmetin derdiyle dertlendiğin gündür
Asıl bayram Filistinli çocukların Mescidi Aksa'da özgürce oynayabildiği gündür
Asıl bayram Arakandaki kardeşlerimizin kurtulduğu gündür
Asıl bayram Kadınların şiddet görmediği gündür
Asıl bayram ırkçılığın olmadığı gündür
Asıl bayram dünya'nın hiçbir yerinde çocukların açlıktan ölmediği gündür
Asıl bayram İslam ümmetin ayağa kalktığı gündür
Asıl bayram günahsız geçirdiğimiz gündür
Asıl bayram şehadet ile son nefes verdiğimiz gündür
Asıl bayram kabrimiz nur ile dolduğu gündür
Asıl bayram mahşerde peygamber efendimizle yanyana durduğumuz gündür
Asıl bayram Kevser havuzunda toplandığımız gündür
Asıl bayram Cennete girdiğimiz gündür
Ramazan/Kurban bayramımız mübarek olsun.
Allah, asıl bayram olan cennette bizi yaratan rabbimiz görmeyi nasip etsin.
Amin


Yazar:Suleiman Usman IDRISS

Sıfat


Ben bir yazar olmak istiyorum
Leyla, Mecnun hakkında aşk hikâyesi yazan yazar değil ama
Bir şiir yazarı da değil ama
Ben bir yazar olmak istiyorum.
Dünyaca ünlü ama ünü komedi bir kitap ile değil,
Polisiye, Hikâye kitabı ile değil ama
Ben bir yazar olmak istiyorum.
İsimlerimizdeki sıfatlar hakkında yazı yazan bir yazar olmak istiyorum.
Öyle bir yazar olmak istiyorum ki,
Yazarlar bana yazacak sıfatlar yazamasınlar.
Ben gerçek bir yazar olmak istiyorum.
Yazar: Suleiman Usman IDRISS

Monday, June 11, 2018

PATRIOTISM: A solution for Africa’s development. Part 2

Ok! Then what’s Patriotism? 


Patriotism is the love of country; devotion to the welfare of one’s compatriot; the virtues and actions of a person who loves and zealously supports and defends their country; the passion which inspires one to serve one’s country; the desire to compete with other nations. But let me chip rise a red flag here, when I talk about patriotism I don’t mean chauvinism.
There is a difference between patriotism and chauvinism. Patriotism is about the love of one’s country with the respect for others to do the same for their country but chauvinism leads to racism. With the definition I gave about patriotism, the question is, as an African how patriotic are you? Just give a sincere answer to yourself now!
Most people will agree with me that, patriotism in Africans and Africa is, if not zero then I think it’s getting closer to zero. Honestly, I met with a lot of Africans who are very patriotic but being under societal criticisms and ridicules, they are gradually giving up the idea.
To be honestly, people who are patriotic are not afraid, they do not fear to stand up against any oppressor or any leadership who they see swaying from the reason they brought him where he is even if they voted for him. Patriotic people are perseverant and stand their ground whenever they are face with problems politically or economically and try everything they can to find solutions to their problems. Patriotic people think about the future of their children and the next generations, so their decisions and plans are made to cover the future.
Throughout history, there are hundreds examples of patriotic people and with their patriotism, they lifted their countries from ashes to glory. It was patriotism in 1775-1783 that helped Americans to gain their Independence from the British. It was patriotism that help Germany to recovery from the economic crises after the World War 2, when the citizens agree and eagerly worked after a pay cut in their salaries. It was patriotism in 2016 that lead the Turks to stand against the attempted coup that was meant to topple a democratically elected president. It was patriotism in 2017 that lead the Romanian people to stand against their own elected government when the government intended to approve a law that will give way to corruption in the country.
All these people were ready to sacrifice everything they have to protect what they believed in. they were ready to give up their sleep and stand in the cold nights to defend what is rightly for them and to have a secure future for the next generation. That’s what patriotism installs into people, the need to give up all you have for that you believe in.
How can we be patriotic? Or simply, how can we love our country?
It’s simple……it starts with education, more education and more reading about our countries and Africa. We didn’t just come into being from nowhere. Some people had to sacrifice everything they had to secure everything we are enjoying today. We never met any of the Prophets but how come do we love them that much? It’s about education.
We were taught about them ad we also read about them in such a way that, they become part of us. And most of the time, everything we do is straight from what we learn about them and has an influence on us. The more you read and learn about something, the more it becomes part of you.
We need to read more about African history and the people who sacrificed themselves for us to get to where we are today. The more we read about our history, the more we get closer to the missing part of us that disconnected us from each. And with time, we will reconcile with our past and help create the Africa that once attracted a lot of people to herself.
So what about the leaders at the top who are not patriotic, how can we be patriotic to someone who is not patriotic, how can we make them patriotic? I believe that everything starts with the people, if we can create a house of patriotic people, it will later turn into a community or society of patriots then we become a nation full of patriotic people. It is at this level that we will see some patriotic leaders because the people we choose to represent us will be from us with the same values and believes then we will see the reflection of it in the leaders or in the government institutions.
With the power of our votes, we reject anyone who doesn’t recognize our values and believes. We change anyone who we choose to represent us and later deviate from our course. Just don’t forget that everything starts with us and that we can make progress whenever we choose to. The power is in our hands. I want to end with a quote from the late MP Tony Benn of the Labor Party (UK), he said: “I think progress is being made by two flames that has always been burning in the human heart. The flame of anger against injustice and the flame of hope that you can build a better world.” LET’S KEEP THE FLAMES BURNING!
You can reach part 1 by clicking here.
By: Yaqoub Ali

Saturday, June 9, 2018

Dört Arkadaş


Şehrin en kalabalık yerinde oturdular
Kahvelerini masaya bıraktılar
Birbirlerine baktılar
Etrafa baktılar
O kalabalıktaki insanların
Hepsine
Birer birer
Uzun uzun
Baktılar

Kimileri sohbet ediyor
Kimileri gülüyor
Kimileri üzgün üzgün oturuyor
Kimileri sevgili
Kimileri düşman
Kimileri dost

Bazıları orada son oturuşlarıdır
Bazıları yine oraya tekrar geleceklerdir
İşte o karmakarış;
Çocuk genç yaşlı
Kız ve erkeklerden oluşan kalabalıkta
Bu dört arkadaş oturup sadece birbirlerine bakıyorlar
Çünkü gözleri tüm konuşmayı yapıyor
Çünkü yüzleri her şeyi anlatıyor
Çünkü ne yaşadıklarını sadece kendileri biliyor
Çünkü konuşacak olsalardı
Ne zaman yeterli olur
Ne de kelimeler tam olarak anlatabilir
Gözlerinin anlatabildiği gibi

Belki tarih yazmaz onları
Belki isimleri asla bilinmeyecek
Belki kimse değer vermeyecek onlara
Ama onlar razı, çünkü onlar ne yaşadıklarını biliyorlar.



Yazar: Suleiman Usman IDRISS

Tuesday, June 5, 2018

PATRIOTISM: A solution for Africa’s development. Part 1



            I would like to begin with one of my favorite quotes which is: “History happens twice because people don’t listen at the first time.” In Africa, I think Africans are already experiencing the repetition of history for the second time as we are still under direct or indirect influence of the descendants of the early intruders or as they are referred to in Africa as the whites or the Westerners who through trade and under the disguise of missionary works looted the continent.

Our parents and grandparents didn’t listen for the first time when the intruders came and the repercussion of not listening is what we are seeing in Africa now (Modern colonization). I hope this current generation of Africans will not just listen but will be ready to also read in other to prevent the repetition of history for the third time in the near future.

Actually between the late 1950’s and the whole of 1960’s, there were celebrations of independence, liberation and emancipation from the colonial powers almost throughout the African continent, at the same sending messages to others that ‘YES’ we are free, we did it and any other country or continent under colonial domination can do the same. And I remember what Kwame Nkrumah of Ghana said in his famous independence speech, he said: “We have awakened. We will not sleep anymore. Today, from now on, there is a new African in the world! That new African is ready to fight his own battles and show that after all, the black man is capable of managing his own affairs.” 6th March 1957. So inspiring, isn’t it? But I wish Kwame Nkrumah is here to see that the black man has not been able to manage his own affairs.

Since the independence of various African nations back in the 1960’s till date Africa has been under enormous dominations again and inhumane propaganda to make sure that Africa remains the way it is now and will not be able to compete with the intruders (western world) or any other continent at any level. No matter how hard Africa tries, it is still being labeled as either “undeveloped”, “less developed” or “developing” whichever one you choose and I bet you they will continue to label Africa as “undeveloped”, “less developed” or “developing” until we go back to what Nkrumah said and that’s start managing our own affairs.

Just imagine from our educational system, economic policies to the political and social structures is under the direct or indirect influence of the same foreign intruders who at once do not recognize anyone from Africa with the word freedom and human right, and when they had the complete control over Africa, they deliberately destroyed everything just to satisfy their selfish interests. Malcolm X once said: “You have to realize that up until about 1959, Africa was dominated by the colonial powers. And by the colonial powers of Europe having complete control over Africa, they projected Africa always in a negative light – jungles, savages, cannibals, nothing civilized.”

These misconceptions and many other wrong ideas about Africa are still widely held in the so called modern world, often in very prestigious places. The social scientist Samuel Huntington at Harvard University, serve as a telling example of the reflexive and unreflected ways in which many well-educated Western-educated people think. In his book published in 1996, The clash of Civilizations and the Remaking of the World Order, he sees Africa as a set of weaker civilizations. He and many influential writers and officials are predisposed to think Africa as irrelevant.

Now the game is, when they have something to gain from Africa, they call it the richest continent on earth and after looting it and the people, they say it’s the most corrupted continent on earth. Sometimes ago, the Former British Prime Minister David Cameron had the nerve to call Nigeria a “Fantastically corrupt” when all the corrupt leaders we have in Africa either have bank accounts and assets in Britain or in some other western countries. Maybe he forgot that the corruption in Africa is another source of income for the British government and the west since those “fantastically corrupt” leaders pay taxes for having assets in Britain and in the western countries.

We can’t deny the fact that Africa is really sick and needs a doctor, at the same time, it is being led by clueless leaders who are in one way or the other more interested in their own gains than the development of their own people and the continent at large. Again there is no doubt that the development of Africans and the continent Africa depends on the efforts of Africans and Africans alone not some self-serving aid workers or the insatiable West.

Furthermore, Africans need to understand that development never comes from outside, it comes from inside which means, it starts from within Africa and within the African people. Again not with IMF, not with the World Bank or with the foreign aids, it starts with the people.

The reason why I am saying this is that, just imagine a sick person whose doctor happens to be his rival or enemy. Instead of giving this sick person the right prescription for his sickness, the doctor being in the position of a rival or an enemy will definitely give him a wrong prescription which will either worsen the sickness or be the cause of his death. Africans are looking for solutions from people who are not interested in the development of Africa and its people. And because we force them to help us do what we can do for ourselves, they have no other option than to give us the prescriptions that will even make us more undeveloped and poor. Whiles the prescription they always give to us makes us poorer, on the hand, it serves their own interests.

Nobody can refute the fact that Africa is the richest continent on earth. Because it is said that, “the richness of a nation lays in the land, what is in the land and the people that work on the land.” There is no doubt that there is indeed richness in Africa. Unfortunately, the dwellers of Africa are not as rich as the land. Richness not in money or accumulated wealth but rather in character and attitude.

Africans have problems with the way they carry themselves and in the state of their minds. It’s either Africans don’t care or don’t know how to show resistance when we are face with oppressions and injustices, because we are afraid and fears is the oppressor’s weapon.

Again, it’s either we don’t care or don’t know how to be perseverant when we are in difficult situations. Our eyes, hands and minds are always open to help and aid from outside which in turn makes us vulnerable in the eyes of the provider. These make us lazy and take away our abilities to think, create and provide for ourselves.

Furthermore, Africans are too individualistic and egocentric, we always think about ourselves and do not care about each other, and we don’t care about the future of youth and the brilliant children of Africa. That’s why you see almost all the policies and plans that are made by most governments and politicians are short term, because they are interested in themselves and the next election not about the people.

Also, Africans don’t like reading anything about themselves and the world, when we became far away from our own history and culture, we became far away from our own selves. They say if you want to hide something from an African, put it in a book because we will never read it. These and many others are the reasons why we call for Patriotism or a Patriotic Africa.

Read Part 2 by clicking here. 
Yazar: Yaqoub Ali

Sunday, June 3, 2018

KAPİTALİZMİN YIKIMI VE TÜKETİM KÜLTÜRÜ



GİRİŞ

''Dünyaya iyilik yapmak isteyen bu sistemi yıkmalıdır.'' 

Bu çalışmada günümüzdeki modern dünya'nın en büyük ilkesi olan Kapitalizm sistemi ve onu her zaman eşlik eden bir başka sistemi olan Tüketim Kültürü sömürgeciliğinden bahsetmeye çalışacağız.

Bu sistem bizlere ve topluma o kadar zarar vermesi ve adaletsiz bir yaşam getirmesine rağmen ne yazık kı herkes memnunmuş gibi duruyor. Bu sistemle iligi bir güzel sözle bu şekilde açıklanabilir: '' Her gün işe gidiyorsun, akşamları erken uyuyorsun ve bunun karşılığında alabildiğin tek şey koltuk takımı. Gerçekten acınası bir durum''. Gündellik hayatlarımızda da böyle, bu kadar çok çalışıp didinmemize rağmen kazancımız hep bellidir ve hatta emeğimizin karşılığını bile almadan yine çalışmak zorunda kalıyoruz.

Kısacası bu sistem bizlere adaletsizlikten başka birşey değildir. Fakat bu sistem hayatımızda kalıcı ve sürekliliği yaşanması sebebi, özel yaşamlarımıza ve toplumsal yaşamlarında doğallaşması ve normalleşmesinden kaynaklanıyordur. 

Bu yazıda, bu sistemleri bizi nasıl hipnozleştiğini veya mahkûm ettiğini ve bu sistemden nasıl kurtulabileceğimize anlatmaya çalışacağız. Bu yazının yazmamın amacı toplu bir şekilde bu sisteme karşı bir uyanış sağlamasını açıklamaktır. Belki de toplumsal bir şekilde birşey yapamasak da en azında bireysel olarak uyanabiliriz bu ilkelere karsi.


Kapitalizm nedir? 


Kapitalizm büyük olanın kazanmasıdır. Milyarlarca bireyin bir kişinin altında ezilmesini onaylamaktır. Neyse ki kimse henüz o kadar güçlenmedi, birkaç bin kişi olayı üstlenmiş durumda. Kapitalizm büyük olanı yüceltmektir ki birkaç kişinin altında yaşayan milyarların bunun taraftarı olması saçmalığın büyüğüdür. Elimizdeki küçük oyuncaklar uğruna, ekranda yarattığımız gerçekliğin avuntusunda sessiz kalmaktayız. Giderek büyüyen kapitalizmin bir kişiyi değil de tüm toplumu yok etmesine arkamızı dönmekteyiz.

Kapitalizm size ihtiyaçlar doğurur. Önce size yaşamınızı devam ettirmek için iş sunar. Sonra o işte çok yorulursunuz ve tatil ihtiyacınız olur. Tatil için çalışırsınız. Tatile giderken bikini alırsınız. Bikininin üstüne giymek için bu pareo size çok yakışır hanımefendi denir. Alırsınız. Plaj çantanız var mı? Ama bu bikiniye o çanta olmaz. Siz 3 alın 2 ödeyin. 3 al iki öde mi? Tabii ki.

Şöyle bir hikâye ile durumu açıklamaya çalışayım sizlere

Tüccar Asya ülkelerinden birine gider. Halka şöyle bir teklifte bulunur: "Bana getirdiğiniz her maymun için size 10 dolar vericeğim (dolar burda anahtar kelime, dolar demek kapitalizm demek). Çevrede binlerce maymun olduğu için insanlar sevinçle maymun toplamaya başlarlar. Zamanla maymunların sayısı azalır. Bu sefer adam maymun başına 20 dolar teklif eder. İnsanlar tekrardan ormanlara doluşurlar. Maymunlar tekrar azaldı tabi adam bu sefer 25 dolar koyar maymun başına. Gel zaman git zaman artık maymuna rastlamak neredeyse imkânsız bir hal alır. Adam bu sefer de maymun başına 50 dolar koyduktan sonra işinin çıktığını, geri geleceğini belirterek ülkeyi terk eder. Arkasında yardımcısını bırakır. Maymun bulamadıkları için kederli olan insanlara yardımcı şöyle bir teklif sunar. Şu kafesteki maymunları size tanesini 35 dolara satayım, patron geldiği zaman siz de ona 50 dolara satarsınız. Insanlar sevinçle bütün maymunları satın alırlar gel zaman git zaman ortada ne tüccar kalır ne de yardımcısı. İşte kapitalizm budur arkadaşlar. Dünyaya kasfet ve yoksulluktan başka bir şey getirmeyen kurnazların yükselir emeği ile yaşamak isteyenler de tutunamaz hayata umudunu kaybeder.


Kapitalizm; insanlar arasında bir sınıf ayrımı olmasını sağlayan bir sistem. Bu sınıf farkı şöyle oluşur. Düşününki siz işçisiniz ve bi fabrikaya girdiniz oradaki çalışanların oluşturduğu fark bi sınıf farkıdır. Siz işçisinizdir sizin bi kademe üstünüz işçi şefi onun üstünde imalat müdür onun üstünde müdür ve en üstte patron vardır. Buradaki patron işe hiç bir şekilde el atmaz bütün işi müdür yapar tabi müdürün yardımcılarıda vardır onlar işi üstlenir. Neyse sorun şu ki sizin aldığınız maaş 1.000 TL’dir misal olarak şefin aldığı maaş 2.000 TL imalat müdürünü aldığı maaş 5.000 TL müdür aldığı maaş 10.000 TL patronun kazandığı para 50.000 TL’dir. Ve bu durum şöyle bi yola neden olur siz işçi iken size bu paranın yetmeyeceğini düşünürsünüz şef olmak istersiniz ve daha çok çalışırsınız bu sefer şef iken imalat müdür olmak istersiniz daha fazla çalışırsınız bu böyle devam eder. Ha neden çok kazanmak istersiniz onu söyleyeyim. İşçi iken bindiğiniz araba şahin olur ve komşunuzun arabası BMW’dir. Sizde BMW almak istersiniz bu sefer daha çok para gereklidir ondan daha çok üst kademelerde çalışmak istersiniz bu böyle devam eder.

1.      Kapitalizm; kontör yükleyince değerli müşterimiz, kontör bittiğinde sayın abone olduğumuz sistemdir.

2.      Kapitalizm; parıltılı ışıklar ve güzel sözler ile süslenmiş, modern olarak dizayn edilen kölelik sistemidir. Bu kölelik sisteminin temeli, kapitalist düzenin özünden gelmektedir. Sınırları kapitalizmin yönetiliş tarzı ile çizilmektedir. Artan teknoloji ve evrenselleşen dünyadaki en hassas konulardan biri olan modern kölelik sistemi, en çok yoksul ve işçi kesiminde açığa çıkan ve belirgin bir biçimde ortaya koyulan gerçekliktir. Küreselleşen dünyanın en büyük sorunlarından ve açığa çıkartılmak istenmeyen kurgularındandır. Bu kurgu, az gelirli kesimi sömürmek ve üst gelirliyi rahat ettirmek üzerinedir. Gelire ihtiyacı olan ve ekonomik olarak zor durumdaki insanların, o kötü durumlarından faydalanarak büyüyen bir oluşumdur.



Kapitalizm sistemi neden yıkılmalıdır?


Bu sistemi yıkılmasını gerektiren sebeplerden biri insanlara farkındasızlıklaştırıyor ve hipnozleştiriyor. Çünkü bu sistem fareye benzer, ısırırken acısını hiç hissedemezsin, ancak sonra fark edersin. O zaman artik geç olduğunu görürsün. Kapitalizm sistemi başta herkese ücretli bir mutluluk getirir, cebinde bir şey kalmayınca işte o zaman mutluluk da biter. 

Kapitalizm herşey para ve para olmadan ne insan olursun ne de mutlu olursun der. Çünkü sistemin adı kapitalizm, kapitalizm kapitalden gelir, kapital ise serma demek. yani kapitalizm paracılık demektir. Çünkü sadece özel mülkiyet sahibi olanlara öncellikli ve önem veriyor. 

En çok ezeni yüceltmek dünyanın sonunu getiriyor. Kapitalizm büyük olanın daha da büyümesi, küçük olanın da yok edilmesi demektir. Böyle olunca toplumun birliktelik temelleri sarsılıyor. Bencilliği yücelten bir sistem kendi sonunu hazırlıyor. Bencilliğin sınırı olabilir mi? Mesela ırkçılık bir milleti mi yüceltir? Kendini düşünmek belli bir grupla ya da bireyin kendi bütünlüğüyle sınırlı kalmaz. Bencillik bütün olan her şeyi bir parça için yok etmek demektir. Bencil insan kendi hayatının bazı kısımlarını önemsemeyerek kendini dahi yok edecektir. Kapital de toplumu yok ederek bindiği dalı kesmektedir.

Kapitalizmi iki kişi bile kendi aralarında sürdüremezken milyarlara uygulamakta tereddüt etmiyoruz. Düzenin bu kadar saçma olabileceğini hayal edemiyoruz. Serbest piyasa, özgürlük diye kötü niyetleri göz ardı ediyoruz. Bazılarımızın hasta ruhlu olabileceğini ve dünyayı yok oluşa sürükleyeceğini öngöremiyoruz. Kaynaklar sınırlı olduğu halde sınırsız büyüme hayal ediyoruz. Gelişmeye çalışıyoruz, ancak gelişmenin aslında diğerlerini geri bırakmak olduğunu fark edemiyoruz. İnsanlığın hep birlikte öldüğünü göremiyoruz. O kadar kötü olabileceğimizi sanmıyor, kapitalizm saçmalığına katılıyoruz.

Kapitalizm bir kaç filozofların ve sosyologların bu sistemin üzerinde söyledikleri sözlerle bitirmek istiyorum bu kısmı;

1.      “Bir ülkede fakirlerin bebeklerinin içeceği sütü, zenginlerin köpekleri içiyorsa o ülkede kapitalizm hâkimdir.” Paul Samuelson.

2.      "Kapitalizm, insanı çok çalışarak zengin olacağına ve bunu tek başına yapacağına inandırır.”

3.      "Gereksiz ihtiyaçlardan koca bir dağ yarattık. Bir şeyler satın alıyoruz ve çöpe atıyoruz. Bir şeyler satın aldığımızda ödemeyi parayla yapmıyoruz. Ödemeyi yaşamımızdan, para kazanmak için harcadığımız zamanla yapıyoruz. Aradaki fark ise şu; hayatı satın alamazsınız, hayat geçip gider... Özgürlüğünüzü kaybetmek korkunç bir şeydir." Mujica (Eski Uruqvay başkanı)

4.      "Zenginleri daha da zenginleştiren, yoksulları daha da yoksullaştıran sisteme kapitalizm denilir. Kapitalizmde paraya sahipseniz, her şeye sahipsinizdir."

5.      "Kapitalizmi 3 şey ayakta tutar; para, medya ve cahillik." Sebuhi Quluzade



TÜKETİM NEDİR?


Bizi ve Toplumu öldürmeye çalışan bir düzendir. Daha doğrusu herkesin zarar görmesinden kim yarar sağladığını sanır? Tabi ki toplumu yok eden, insanlığı tüketenler; yani tüketim kültürü bu zararın mimarıdır. Dünyayı tüketmek üzerine kurulu olan düzen, Ortadoğu’dan başlayarak insanlığı da tüketmiş durumdadır. Herkes bu düzenin dolaylı bir parçasıdır, ancak merkeze yakın olanlar daha etkilidir. Önce biz öldüğümüze göre merkez biz değiliz. Para denen politik savaş aracının sahipleri oyunun kurallarını koyuyor. Biz de tüketim malzemesi gibi harcanmayı bekliyoruz.



Tüketim kültürü için bazen gereken soruları sorulması gerekir herşeyden önce.

Tüketim nedir? Tüketim zihniyeti nedir? Tüketim zihniyetinin zararları nelerdir? Neden mutlu olmak için tüketim yapıyoruz? Neden hep daha fazlasını isteriz? İnsan neden açgözlüdür? İnsan neden azla yetinemez? Az ile yetinmenin yolları nelerdir? Mutluluk tüketimde midir? Mutluluk için tüketim şart mı? Mutlu olmanın yolları nelerdir? Tüketim olmadan nasıl mutlu olunabilir? İnsan her dönemde aynı mıdır? Kapitalizm nedir? Kapitalist nedir? Kapitalist modernime nedir? Kapitalizmin zararları nelerdir? Kapitalizmin faydaları nelerdir? Kapitalizmin faydaları var mıdır? Kapitalizmin sebebi nedir? Neden kapitalist olunur? Kapitalizmin mağduru ne demektir? Kapitalizmin mağdurları kimlerdir? Kapitalizme karşı neler yapılabilir? Kapitalist sistem nedir? Kapitalist sistemin önüne nasıl geçilebilir? İslam ve kapitalizm arasındaki ilişki nasıldır? Kapitalist kaygılar nelerdir? Tüketme hastalığı nedir? İhtiyaçların artmasının sebebi nedir? Kapitalistler insanları nasıl kandırdı? Dünyada reklam için ayrılan bütçe ne kadardır? Reklamların sebebi nedir? Kapitalizmin doğal kaynaklar üzerindeki etkisi nedir? Kapitalizmin doğal kaynaklara zararları nelerdir? Kapitalizmin sevgiye zararları nelerdir? Kapitalizmin saygıya zararları nelerdir? Kapitalizm ve bencillik arasındaki ilişki nasıldır? Kapitalizmin dine zararları nelerdir? Kapitalizmin insan hayatı üzerine etkileri nelerdir? Kapitalizmin ahiret hayatı üzerindeki etkileri nelerdir? Gafletimizin sebebi kapitalizm midir? Kapitalizmin ne gibi zararları vardır?

Kısacası anlatmak gerekirse tüketim kültürü; aşırı tüketimdir. Çünkü insanlar artik ne kadar tüketirse ya da ne kadar bir şeye sahip olursa o kadar mutlu olacağını düşünür. O yüzden bugün toplumda gereksiz harcamalar ve gereksiz tüketmelerle oluşmaktadır. Özellikle modern ve sanayi döneminden itibaren daha da aşırı bir tüketim olmuştur. Toplumda hep tüketim yarışı ve bu yarışlar bizlere bir hastalık alışkanlığa dönüştürüyor. Yeni çıkan her icati sahiplenme hissi hep var içimde. Ve ondan vazgeçememek hastalıklara yakalanıyor. Artık o eşya olmadan yaşayamayız ya da eşyaları hayatlarımızda mecburu eşyalarmış gibi hissetmeye başlıyoruz. Bu düzen sanki bizim kültürümüz haline gelmiştir. Reklamlar ve sloganlar yüzünde bu düzenin içinde tüketildik.



TOPLUMUN KATİLİ KİMDİR?


Küresel ekonomi küresel felakete dönüştü. Tüketim malzemesi için sıra hayatlara geldi. Birileri ölmeli ki başkaları yaşasın. Bu birileri gittikçe çoğalacak ve son insana dek tüketim sürecek. Son insan da tükendiğinde belki dünya rahat bir nefes alacak ve dünya ancak o zaman kurtulmuş olacak. Gelişmiş adı altındaki devletler dünyayı tüketenlerse ve tüketim için geri bıraktıkları toplumları yiyorlarsa insanlıktan umudumuzu kesebiliriz. Tüm bu yazılanlar ve felsefe de ancak bir işe yarayabilir. Katilimizin kim olduğunu bilmek. Bilmeden yok olmamak için felsefe yapın.



AŞIRI TÜKETİM KÜLTÜRÜ OLUŞUMU VE ÇEŞİTLERİ (6)

1.      Aşırı tüketimin sebebi doyumsuzluk

2.      Çoğul zaman sahip olduklarımız yeterli gelmiyor.

3.      Aşırı yemek, çok fazla alış-veriş.

4.      Popüler kültürü



ÇEŞİTLERİ

1.      Alış-veriş ve tüketim çılgınlığı

2.      Sürekli alıyoruz ama mutlu değiliz.

3.      Aşırı yemek yeme

4.      Psikolojik açlık

5.      Sürekli yemek yeme isteği



AŞIRI TÜKETİM SONUÇLARI

1.      Ekolojik dengenin bozulması

2.      Toprak erozyonu

3.      Biyolojik çeşitliliğin azalması

4.      Temiz su kaynaklarının hızla azalması

5.      Hava kirliliği

6.      Küresel ısınma ve küresel iklim değişikliği


 KAPİTALİZM VE TÜKETİM İLİŞKİSİ 


Bu dünyayı yaşanamaz yapan insanlardır. Ama aynı dünyayı tekrar yaşanabilir hale getirecek olanlar da yine insanlardır. Sosyalizm dışındaki hiçbir çözüm önerisi neo liberal sistemden bağımsız değildir ve ortaya atılacak en tutarlı teori gerçek ihtiyaçların belirlenmesi ve ihtiyaç fazlası tüketimden uzak durulması olacaktır.



SONUÇ


Kapitalizm ile tüketim çok farklı şeylerdir. Kapitalizm fabrikanın ve içindeki makinelerin sahibinin ön planda olduğu saltanat sistemidir. Ülke padışahın malıdır gibilerinden. Sonra da fabrika hak edene değil, fabrikatörün oğluna kalır. Zıttı olan sosyalizmde ise fabrika, içindeki üretim araçları ortak maldır, kamu malıdır.Tüketim çılgınlığı ise şirket sahiplerinin reklam aracılığıyla ihtiyacın olmayan şeyleri satın almanı teşvik etmesiyle olur. Tüketim kapitalizmin sonuçlarından biridir, ama kapitalizm değildir. Ki zaten şu günlerde bırakın ihtiyacımız olmayan şeyleri, ihtiyacımız olan şeyleri bile alamıyoruz.

Dolayısıyla onu temel alan kapitalizm; kaynakları sınırsız kabul ederek işler. Bu da bilinçsiz bir üretim ve tüketim çılgınlığına dönüşür. Ancak dünya kaynakları sınırlıdır. Bu yüzden geleceği düşünmeden günü yaşayan insanoğlu bir gün kaynakların tükenmesiyle, petrolün bitmesiyle yüz yüze gelecek, yaptığı yanlışın farkına varacak ancak çok geç olacaktır. Biz bu dünyayı dedelerimizden miras almadık, torunlarımızdan ödünç aldık.

Yazar: Younous ADOASOTI
Image 01:  https://www.paradurum.com/8-maddede-kisaca-kapitalizm.html
Image 02: http://www.adilmedya.com/kapitalizm-ozgur-kolelik/