Friday, June 22, 2018

Son Hikâye



Bu sorumluluğumun son dönemidir. Zaman hiç anlamadan ve bilmeden nasıl o kadar hızlı çabuk geçtiğini beni çok şaşırttı. Dört yıl öncesine dönüp baktığımda gözlerim yaşla gönlüm karışık duygular içerisinde kalıyorum.

                Dört yıl önce bir Mart ayın sabahıydı, Bir öğretmenim beni çağırdı ve “Seni inşallah Türkiye’ye göndereceğiz lise eğitimini orada alacaksın.” Dedi. Tabi ki çok mutlu oldum -nitekim ilk defa yurtdışına çıkacaktım- başıma yüklenen sorumlulukları bilmediğimden, eğer bilseydim belki orada ağlardım çünkü böyle fırsat bulup ta değerlendiremezsem çok pişman olurdum. Neyse kabul edip hazırlanmaya başladım.

                Hayatımı değiştiren yolculuğa çıkıp kendimi benzeri olmayan bir gezegende buldum. Hani Türkiye’ye gideceksin dediklerinde mutluydum ya okul girişinde duygularım ve düşüncelerim yani her şey değişti. Çünkü okulun içerisinde nasıl anlatacağımı bilmediğim bir hava, koku, neşe, sevgi ve kardeşlik çıkıyor, farklı renklerden insanlar hep beraber oynuyor, oturuyor, sohbet ediyorlar okulun bahçesinde. Her şey değiştiğini vurguladım ya orada MUTLU kelimesi gördüğüm bu mekâna az gelir. Bu okula coşku ve heyecan ile girdim.

                İçimde soru işaretler olduğu halde böyle bir ortamda bulunduğum için seviniyorum. İçimdeki soruların cevaplarını da yavaş yavaş aramaya başladım, arıyorum. Misal, bu insanlar ile nasıl iletişim kurabilirim? Nasıl davranmam gerekiyor? Böyle mi yapsam, şöyle mi? Çok farklı ülkelerden çok farklı kültürlerin bulunması, böyle şeylerin yaşanması tabii tutuyor. Rahatlıyorum bunun için.

                Dört yıl önce yazmaya başladığım bu yazı yanı lise son sınıftayken yazmaya başladığım bu hikâye şimdi üniversiteden mezun olurken bulup sizinle paylaşmak istedim. O zamanlar arşivleme olanağım yeterince olmadığı içinde sadece yukarıda sizinle paylaştığım kısmı buldum. O yüzden şimdilik noktayı koyarken, son zamanlar okuduğum ve bende derin izler bırakan “hayal sözleşmesi” adlı kitabın yazarı Dilek YARDIMCI’nın kitaptaki son sözleri ile bitiriyorum bende.

Sevgili okur,

Biliyorum, kızacaksın ama buraya kadar! Okuduğun ve bana katlandığın için teşekkür ederim. İlle de merak ediyorsan bu hikâyenin devamı, başka bir kitapta (yazıda) olacak. Eğer o yazı çıkmışsa ve okuyorsan “geri kalanı buldum” demektir. Kitabi bulamazsan bulamadım! Yok, ısrar ile devamını öğrenmek istiyorum diyorsan sen uygun bir son bulursun! Her şeyi de benden bekleme!

Yazar: Suleiman Usman IDRISS

1 comment: