Bu sorumluluğumun
son dönemidir. Zaman hiç anlamadan ve bilmeden nasıl o kadar hızlı çabuk
geçtiğini beni çok şaşırttı. Dört yıl öncesine dönüp baktığımda gözlerim yaşla
gönlüm karışık duygular içerisinde kalıyorum.
Dört yıl önce bir Mart ayın
sabahıydı, Bir öğretmenim beni çağırdı ve “Seni inşallah Türkiye’ye
göndereceğiz lise eğitimini orada alacaksın.” Dedi. Tabi ki çok mutlu oldum -nitekim
ilk defa yurtdışına çıkacaktım- başıma yüklenen sorumlulukları bilmediğimden,
eğer bilseydim belki orada ağlardım çünkü böyle fırsat bulup ta
değerlendiremezsem çok pişman olurdum. Neyse kabul edip hazırlanmaya başladım.
Hayatımı değiştiren yolculuğa
çıkıp kendimi benzeri olmayan bir gezegende buldum. Hani Türkiye’ye gideceksin
dediklerinde mutluydum ya okul girişinde duygularım ve düşüncelerim yani her
şey değişti. Çünkü okulun içerisinde nasıl anlatacağımı bilmediğim bir hava,
koku, neşe, sevgi ve kardeşlik çıkıyor, farklı renklerden insanlar hep beraber
oynuyor, oturuyor, sohbet ediyorlar okulun bahçesinde. Her şey değiştiğini vurguladım
ya orada MUTLU kelimesi gördüğüm bu mekâna az gelir. Bu okula coşku ve heyecan
ile girdim.
İçimde soru işaretler olduğu
halde böyle bir ortamda bulunduğum için seviniyorum. İçimdeki soruların
cevaplarını da yavaş yavaş aramaya başladım, arıyorum. Misal, bu insanlar ile
nasıl iletişim kurabilirim? Nasıl davranmam gerekiyor? Böyle mi yapsam, şöyle
mi? Çok farklı ülkelerden çok farklı kültürlerin bulunması, böyle şeylerin
yaşanması tabii tutuyor. Rahatlıyorum bunun için.
Dört yıl önce yazmaya başladığım
bu yazı yanı lise son sınıftayken yazmaya başladığım bu hikâye şimdi üniversiteden
mezun olurken bulup sizinle paylaşmak istedim. O zamanlar arşivleme olanağım
yeterince olmadığı içinde sadece yukarıda sizinle paylaştığım kısmı buldum. O
yüzden şimdilik noktayı koyarken, son zamanlar okuduğum ve bende derin izler
bırakan “hayal sözleşmesi” adlı kitabın yazarı Dilek YARDIMCI’nın kitaptaki son
sözleri ile bitiriyorum bende.
Sevgili okur,
Biliyorum, kızacaksın ama buraya kadar! Okuduğun ve bana katlandığın için
teşekkür ederim. İlle de merak ediyorsan bu hikâyenin devamı, başka bir kitapta
(yazıda) olacak. Eğer o yazı çıkmışsa ve okuyorsan “geri kalanı buldum” demektir. Kitabi bulamazsan bulamadım! Yok, ısrar ile devamını
öğrenmek istiyorum diyorsan sen uygun bir son bulursun! Her şeyi de benden
bekleme!
Yazar: Suleiman Usman IDRISS
awesome
ReplyDelete